MENÜ

Sistemler mi kavramlar mı?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bir Dünya Kupası daha sonuçlandı ve kupa Fransa Ulusal takımının kaptanı Griezmann’ın ellerinde yükseldi. Griezmann dünya gözüyle gördüğüm en iyi oyunculardan biridir. Son derece basit oynayan ve yeri geldiğinde inanılmaz çok yönlü bir futbolcu. Kupanın tartışmasız en iyi oyuncusuydu. Altın ayakkabı onun hakkıydı. Final maçında dişe dokunur hiçbir iş yapmayan, aldığı topların tamamını yana ya da geriye oynayarak, zamanında çok eleştirdiğim bizim Ayhan Akman’ı andıran Modric’in, kupanın futbolcusu seçilmesi güzel oyuna haksızlıktır. Seçenler neye göre karar veriyorlar bilemiyorum ancak kararlarının kusurlu olduğu açıktır.

Defansif bir dizilişle ve savunma yönü kuvvetli oyuncularla kupayı kazanan Fransa bu oyun yapısı yüzünden eleştiriliyor. Ancak futbolun şu yönü gözden kaçıyor gibi geliyor bana. Futbol belki de bir çeyrek yüzyıldır dizilişlerle değil kavramlarla oynanıyor. Medya mensupları dizilişlerin içindeki sayılarla uğraşadursun, iyi teknik direktörler artık sistem ve dizilişlere soğuk bakıyor. Futbol artık kavramlarla oynanıyor derken, hücuma dönük futbol ya da savunmaya yönelik futbol gibi yaklaşımlardan söz ediyoruz.

Günümüzde oyuncuların dönüşümü için yeterince zaman var. Savunma hattındaki oyuncular ileriye gidebiliyorlar. Hücum hattında olanlar da geriye gelip savunma yapıyorlar. Bu kavramlardan yola çıkarak Griezmann’ın şampiyonadaki en iyi futbolcu olduğu yargısına varıyoruz. Fransa’nın kaptanı takımına dört gol kazandırdı. Elimde sayısal bir veri yok ancak gözlemleyebildiğim kadarıyla Modric’ten daha fazla da savunmaya yardım edip rakipten top kaptı.

Futbol kavramlarla oynanmaya başlayınca her şey daha akışkan bir hal aldı. Bütün hareketler 30 metrelik bir alan içinde olup bitiyor. Bu alan içinde sağlam kalabilenler genellikle savunma yönü güçlü oyuncular oluyor. Aslında her futbolcu her pozisyonda oynamak ve herkes her şeyi nasıl yapacağını bilmek zorunda... Son iki Dünya Kupası’nı gönlümüzde yatan aslan değil futbolu kavramlar üzerinden kurgulayıp oynayan ülkeler kazandı. Almanya sistemden dizilişe geçişte defansif karmaşa yaşayarak elendi. Latin Amerikalılar diziliş ile doğaçlamayı örtüştüremediler. Fransa günümüz futbolunu en iyi oynayan takım olarak şampiyonluğu hak etti. Hırvatistan’ın finale gelmesi ise bir turnuva piyangosuydu. Hırvatistan’ın geldiği yönden Almanya, İspanya ve İngiltere’nin eleneceğini kim bilebilirdi?

YORUM YAZ