MENÜ

Önce temeli sağlam kulüpler…

Abone Ol Google News

Beşiktaş teknik direktörü Şenol Güneş’in elit antrenörler toplantısında yabancı futbolcu sayısına ilişkin görüş belirtmesi ve bugünkü sayının fazla olduğunu söylemesi, yıllardır tavuk yumurta ilişkisine dönen tartışmayı yeniden gündeme getirdi. Konunun bu akşam oynanacak olan Rusya karşılaşmasına denk gelmesi ise rastlantısal olarak önemli. Şenol Güneş Ulusal takımın başında dünya üçüncülüğü başarısını edindiği günlerde yabancı sayısı daha azdı(5+1 ayrıca iki futbolcu ile de sözleşme yapılabiliyordu) ama o günlerde de konuya karşı duyarlıydı ve yine sayının fazla olduğunu söylüyordu.

Haberin Devamı

Güneş’in Ulusal takım hocası olduğu günlerde Türkiye’de 124 yabancı oyuncu görev yapıyordu. Geçen sezon ise yabancı futbolcu sayısı 232’ye kadar çıktı. En fazla yabancı oyuncu Alanyaspor’da(17) en az yabancı ıse Başakşehir’de(9) görev yaptı. Bilindiği gibi Alanyaspor kümede kalma mücadelesi verdi Başakşehir ise şampiyonluk. Bu da gösteriyor ki yabancı oyuncu sayısındansa kaliteli yabancı daha önemli. Bugün 14 yabancı sınırlaması var. Bir kulüp 14 sıradan yabancı alacağına dört kariyerli yabancı alsa kötü mü olur? Ya da özellikle yetiştirici durumunda olan kulüpler genç yabancıları erken keşfedip kulüp yapısını sağlamlaştırsa ya da Altınordu gibi üretici bir firma olarak saygınlık kazansa yabancılarla rekabet gücümüz de artar.

Haberin Devamı

Paranın, futbolun oyun felsefesinin önüne geçtiğinden beri paralar sürekli büyüyor ama futbolun görsel zevki hep geriye gidiyor. Johan Curyff “Benim oyunum” adlı kitabında Ajax ile yaptığı ilk profesyonel sözleşme sırasında takımdaki herkesin gündüz ikinci bir işte çalışıp antrenmanları gece yaptığını yazar. O takım 1973’e kadar Avrupa’da başarılacak ne varsa hepsini edindi. 1973’de Cruyff Barcelona’ya transfer olduğunda aldığı ücreti bugün PTT 1. Ligi’ndeki oyuncular da alıyor.

Ajax Kulübü’nün üretici sağlam yapısı dünya çapında yıldızlar yaratmıştı. O yıldızlar bugün olsaydı herhalde paha biçilmezdi. Amaç geçmişe özlem duyarak yaşamak değil elbette. Bugünün toplumsal ve teknolojik yapısıyla geçmişi kıyaslamak anlamsız olabilir. Ancak değişmeyen tek şey, her zaman geçerliliğini koruyan unsur sağlam bir kulüp yapısıdır. Bu da ancak alt yapıya, kendi insanına yatırım yaparak gerçekleştirilebilir. Bu gerçekleştirildiğinde yerli,-yabancı tartışması, ortadan kalkmasa da önemini yitirir.

YORUM YAZ