MENÜ

Milli takım gerçekleri…

Abone Ol Google News

Konya’da, İsveç’e yenilip Avrupa Uluslar Ligi’nde bir aşağı lige düştükten sonra Milli takım ve Rumen Hoca Lucescu’ya ilişkin eleştirilerin dozajı arttı. Ancak Türk futbol kamuoyunun genel kanısı, şu andaki yaş ortalaması düşük, genç takımımızla devam etmek yolunda. Yine de, ulusal takımın oynadığı futbol üzerine düşünmek, gerçekler ile olması gerekenler arasında bir bağlantı kurmak gerekiyor.

Haberin Devamı

Futbolda kesin çizgiler yoktur

Futbol alanında birçok şeyi doğru yapmanın garantisi olmadığı gibi, kötü oynarken kazanmak da mümkündür. Futbol tarihi bu tür örnek maçlarla doludur. Çünkü futbolda kesin çizgilere ve değişmez sanılan yargılara yer yoktur. Bir takımın rakibine karşı ezici üstünlük sağladığı halde maçı kaybetmesi olasıdır.

İsveç’teki ilk maçı hatırlayın

Ulusal takımın İsveç’e karşı oynadığı ilk karşılaşmayı nasıl kazandığını ve o maçtan sonra yapılan yorumları anımsayın. Hiç de iyi oynamadığımız halde Emre Akbaba’nın iki rastlantı golü ile sonuca gittik. Konya’da ise, maçın ilk yarısında daha iyi görünmemize rağmen oyunu kaybettik.

Haberin Devamı

İspanya nasıl Dünya Şampiyonu oldu?

Bu noktada altı çizilmesi gereken gerçek, nasıl bir milli takımdansa, hangi ligden milli takım seçildiğidir. Gerçi ulusal takıma seçilen oyuncuların büyük çoğunluğu Avrupa takımlarında görev yapıyorlar ama asıl güvenilmesi gereken kendi ligimiz olmalıdır. 2010 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti’nde düzenlenen Dünya Kupası’nda şampiyon olan İspanya’nın 23 kişilik kadrosunun sadece üç oyuncusunun İspanya dışında oynadığını unutmamak gerekiyor.

Ligimiz Avrupa’nın en çok faul yapılan ligi

Bizim ligimize döndüğümüzde, takımlarımızda altyapıdan gelen oyuncu oranı sadece yüzde 3,2. Oysa bu oranlar Fransa ve Almanya liginde yüzde 13,5, İspanya liginde ise yüzde 21. Öte yandan Süper Lig 29 yaş ortalamasıyla Avrupa’nın en yaşlı ligi. Herhalde yaşlıların kondisyonel yeteneklerinde sorun olduğundan Süper Lig Avrupa’nın en çok faul yapılan ligi. Yine ligimizde oynayan oyuncuların yüzde 73,1’i yabancı. Almanya Ligi’nde görev yapan oyuncuların yarısından çoğu Alman’dır.

Cengiz Ünder ile övünüyoruz ama…

Bu acı gerçeklerin içinden bir milli takım oluşturulamadığı için lejyonerlerin peşine düşülüyor. Mrcea Lucescu’nun bu gerçekleri bilmesi gerekir. Bunları bildiği halde ülke futbolundan şikayet edip devamlı topu oyunculara atmaması gerekir. Bizim ülkemizde futbol eğitiminden gerekli hakkı ve payı almayan oyuncu sayısı çok. Bu haktan belli oranda da olsa yararlanan Cengiz Ünder’in durumunu ve konumunu görüyor, övünüyoruz. Lucescu’nun yaşı gereği uzun süreli bir yatırıma girmesini beklemiyoruz. Ancak yeni Cengizler için düşünceleri, şikayetlerinden çok daha önemlidir.

YORUM YAZ