MENÜ

Kaliteli takımlar neden kazanamıyor?

Abone Ol Google News

Sorunun yanıtı basit ama johan Cruyff’un dediği gibi basiti yapmak zordur. Çünkü zoru basite dönüştürmek için çok çalışmak gerekiyor. Basit dediğimiz şey nedir? Rakibin tuzağına düşmeyeceksiniz. Yani Antalyaspor’un, sahanın dörtte üçlük bölümünü size bırakıp oyunun üçte ikilik bölümünü yana ve geriye pas yaparak geçirdikten sonra “hep biz oynadık” yanılgısına kapılmayacaksınız.

Haberin Devamı

Sergen Yalçın gibi kadroyu yanlış kurup sonra da maçın ikinci yarısında o yanlışı düzeltmek için uğraşmayacaksınız. Antalyaspor’un son oynadığı altı maçta sadece iki gol yediğine ve dokuz oyuncuyla kendi alanına kapandığı bilindiğine göre doğru oyunculara doğru ya da yeni bir planla sahaya çıkacaksınız. Bu planda basit ve bildik; topu çok hızlı bir şekilde kanatlara taşıyıp orta yapmak. Çünkü Beşiktaş ligin en fazla kafa golü atan takımı.

Antalyaspor ceza alanı çevresinde ev sahibinden dokuz, konuk ekipten de yedi oyuncu varken Ljajic ile ortadan rakibi nasıl deleceksiniz? Yerden kısa paslarla ya da ver kaçlarla geçmeniz olanaksız. Ljajic bir devre boyunca tek bir vuruş yaptı o da gol olsaydı ofsayt ya da faul nedeniyle iptal olacaktı. Bu önceden bilinmeli ve Sırp oyuncuyla sahaya çıkılmamalıydı. Aynı şekilde Souza varsa Atiba kulübede olmalı. Rotasyon diyorsunuz Atiba gibi futbolu bırakma noktasına gelmiş bir oyuncuyu üst üste oynatıyorsunuz.

Haberin Devamı

Larin’in iyi bir forvet olduğunu Şenol Güneş döneminden beri bilen biliyor. Ancak Şenol Güneş ihtiyaç olmadan hiçbir genç futbolcunun değerini teslim etmediği için Larin’in çıkışı geç oldu. Larin gibi etkili bir forveti kenarda oynatmak belki bu güne değin sonuç alındı ama onun asıl özelliği hava hakimiyetinde. En azından Antalyaspor’un oyun tarzına göre santrforda oynatılması en doğru seçim olurdu. Ancak Sergen Yalçın bunu son dakikalara doğru görebildi. Larin ortaya alınınca Ersun Yanal önlem olarak hemen oyuna Ersan Gülüm’ü aldı. Gene de Larin iki gol olabilecek kafa vurdu.

Baştan bu uygulama ile sahaya çıkılıp Ghezzal ile de oyuna başlansa kanat ortalarıyla Antalyaspor karşısında istenilen puanlar edinilebilirdi. Üstelik Aboubakar maç süresince sahada gezindi, yorgunluktan atılan toplara bile gitmek istemedi.

Dolayısıyla başlıktaki sorunun yanıtı gelip dönüp Sergen Yalçın’a dayanıyor. Yalçın hala bir eski futbolcu ya da antrenör. Teknik direktörlük parıltısı şimdilik onda yok gibi görünüyor. İnadına Welintonu oynatması maça yenik başlamasına neden oldu. Ne diyelim? Kazanılan Göztepe maçından sonra güngörmüş Lama’nın sözlerini Yalçın’a anımsatmıştık. Ne demişti yaşlı Lama: “Önemli olan pırıl pırıl gökyüzünde fırtınayı görmektir.” Beş puan önceden görülemeyen o fırtınaya kapılıp gitti, daha da kaçı gidecek kim bilir?

YORUM YAZ