MENÜ

Josef Sural'ın ölümü…

Abone Ol Google News

“Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur” genel söylemi Anadolu’nun her köşesinde bilinir. Bu söylemin kökeninde bilgiçlik taslamak vardır. Buna karşın bizim niyetimiz ne kimseye yol göstermek ne de bilgiçlik taslamaktır. Sadece başka acıların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması konusunda küçük de olsa bir katkı yapmaktır niyetimiz.

Haberin Devamı

Her ölüm erkendir, her ölüm acıdır. Hele bizim topraklarımıza gelip yaşamını sürdürmek için çabalayan Josef Sural’ın ölümü çok daha acıdır. Ne kadar önlem alırsanız alın kazanın nerede ve ne zaman başımıza geleceğini bilmek, kestirmek zordur. Ancak bizim insan olarak zararları, kazaları en aza indirgemek gibi insani bir özelliğimiz vardır ki, bu da bilgiye dayanır. Mağaralardan çıkıp bugün gökdelenlerde yaşamımızı sürdürebiliyorsak bu, bilgiyi kullanma yeteneğimizden kaynaklanmaktadır.

Felsefe yapmaya ya da derinlere inmeye gerek yoktur. Bazen yüzeysel ve basit bilgi ve deneyimleri kullanarak büyük kayıplara engel olabiliriz. Örneğin teknik direktörlük yaptığım yıllarda kulübün ekonomik işlerine ve deplasmanlara hangi ulaşım aracıyla gidileceğine karışmazdım. Ama yola çıkıp yeniden evimize dönünceye kadar tüm kararları ben verirdim. Oyuncularımın hiçbiri kafilenin dışına çıkamaz, belirlenen ulaşım aracıyla hep birlikte gidilip dönülürdü. Yolculuk sırasında oyuncu davranışları belli kurallara bağlanmıştı. Kulübü ile bir şehri temsil eden futbolcular istedikleri gibi davranamazdı. Yöneticilerin oyunculara ayrı seyahat etmeleri için izin hakkı yoktu. Bunu yaparlarsa ben orada durmazdım.

Haberin Devamı

Bütün bu önlemleri alsanız bile başınıza kaza gelebilir. Zamanında Samsunspor’un başına gelen hatta Juventus’un uçağının düşmesi gibi. Bunlar çok uzun zaman diliminde yaşanan uç örnekler. Ancak yollarda trafik kazalarında hemen hemen her gün ölümler yaşanıyor.

Medyadan edindiğim bilgiye göre teknik direktör Sergen Yalçın ve kaza geçiren futbolculara ayrı gitmeleri için yönetim izin vermiş. Sergen Yalçın’ın bunu nasıl kabul ettiğine inanamıyorum. Bu noktada sorumluluk teknik direktördedir. Takımın birlik ve beraberliği adına bu seyahat bölünmesine izin verilmemeliydi.

Ne yazık ki, Türkiye’de sadece üst düzeyde futbol oynandıktan sonra teknik direktör olunabileceğini sanan çok insan, fazla yönetici var. Bir takımın sevk ve idaresi için bazen bir üniversite bitirmek bile yeterli olmayabiliyor. Buna karşın çok basit kurallar işletilemediği için Josef Sural’ın arkasından gözyaşı dökülüyor. Başımıza gelen için yapılacak çok şey yok ama olayın öncesinde mutlaka vardı. Ahbap çavuş ilişkileri ile profesyonel bir takım yönetilemez.

YORUM YAZ