MENÜ

İyi futbol hakkında yorum yanılsaması…

Abone Ol Google News

Galatasaray-Beşiktaş derbisinin önünde ve sonunda maça ilişkin yorumlara baktığımızda, derinliği olmayan konuşmalardan öteye geçmediğini görüyoruz. Türkiye’de, genellikle sonuçlar aldatıcıdır. Sonuçlara göre yapılan yorumlar da insanları yanılgıya götürmektedir.

Haberin Devamı

Son oynanan derbide yorumcuların büyük çoğunluğu Beşiktaş’ın formda Galatasaray’ın ise formsuz olduğunu savundular. Dolayısıyla karşılaşma öncesi, Beşiktaş’ın son altı maçını kazanarak derbide avantajlı konuma geldiğini savunanların unuttukları bir gerçek var. Beşiktaş son üç maçını daha çok rastlantılarla kazandı. Rizespor’u 7-2 yendiler. Kaleye attıkları yedi şutun hepsi gol oldu. Böyle maçlar 30-40 yılda bir olur. Nitekim Beşiktaş 15 Ekim 1989’da da Adana Demirspor’u 10-0 yenmişti.

Galatasaray maçından iki hafta önce Sivasspor’u 2-1 yendiler, Burak Yılmaz’ın bir daha ömür boyu atamayacağı bir serbest vuruş golü ile… Galatasaray maçından önce Ankaragücü’nü 4-1 yendiler, kaleci Karius maçın adamı seçildi. Beşiktaş’ın kazandığı maçların ayrıntılarına ve istatiksel verilerine baktığınızda, takım kurgusunda ve futbol uygulamalarında düzenden çok karmaşa var. Peki, Galatasaray öyle mi?

Haberin Devamı

Bu satırların yazarı son iki yıldır en iyi futbolu Galatasaray’ın oynadığını kaç kez yazdı? Fanatik’in internet arşivine girerek yazdıklarımı görebilirsiniz. Hiçbir takım Galatasaray kadar akıcı futbol oynamıyor ve hiçbir takım Galatasaray kadar hücumu iyi planlayamıyor. Visca’nın formda olduğu dönemlerde Başakşehir sağ tarafı çok iyi kullandı ama Beşiktaş ise Quaresma’nın kendine bağlı oyununa sığınmak zorunda kaldı.

Yorumlar yapılırken oyuncuları bireysel olarak karşılaştırmak bile insanları biraz olsun yanılgıdan kurtarabilir. Sözgelimi, Beşiktaş’ta bir Onyekuru, bir Belhanda, bir Fernando, bir Feghouli, bir Nagatomo, bir Mariano, Luyindama, Marcao var mı? Bunları da geçtik, Beşiktaş orta alanında Fatih Terim’in tribüne gönderdiği Ndiaye kalitesinde bir oyuncu var mı?

Konuşmak düşünmekten daha kolaydır ve sizler bu kolay yolu seçiyorsunuz. Oysa düşündüğünüz zaman Galatasaray’ın nasıl planlı, becerili, yeteneğe ve akla dayalı bir oyun oynadığını görürsünüz. Böyle planlı takımlar da zaman zaman kötü oynayabilir, maç da yitirebilir. Örneğin Galatasaray’ın, Beşiktaş maçından önce oynadığı Konyaspor karşılaşması tam da bu tanıma uyuyordu.

Beşiktaş bireysel olarak bazı oyuncularının oyuna ağırlığını koyduğunda, kendilerine oynadığında maç kazanabiliyor. Teknik direktörlük tarihinin önemli hocalarından biri olan Helenio Herrera “kendisi için oynayan rakip için oynar. Takım için oynayan, kendisi için oynar” demişti. Kendisi için oynayan oyuncular ligin bazı bölümünde takımını yüceltir. Ama takımı için oynayanlar ligi daima önde bitirirler. Galatasaray ile Beşiktaş arasındaki en belirgin fark budur. Ne yazık ki Şenol Güneş de bunun farkında değil…

YORUM YAZ