MENÜ

İngilizler!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Oyuncular futbolun merkezinde yer alsalar da, futbol sadece oyunculardan ibaret değildir. Bu hareket noktasından yola çıktığımızda teknik adamlar ve onların uyguladığı sistem ve taktikler karşımıza çıkar. Dünya Kupaları tarihinin ya da tüm zamanların en iyi takımları olan 1954 Macaristan ve 1974 Hollanda Ulusal takımlarının oyuncuları bile “futbolcu grubunun üzerinde, kararlar alan, yaptırım uygulayan biri mutlaka olmalı. Teknik direktöre işte bu yüzden ihtiyaç var. Takım bunu kendi başına yapamaz. Kuralları futbolcular koyamaz” demişlerdir.
Yeri gelmişken bir bilgiyi daha paylaşmak isterim sizlerle. Dünyanın en iyi milli takımlarını, Dünya Kupası finallerinde Almanya yenmiştir. 1954 finalini Almanya- Macaristan, 1974 finalini de yine Almanya ile Hollanda oynamıştır.

Rusya 2018’de Dünya futboluna damgasını vurmuş ülkelerin hiç biri yok. Brezilya, Almanya, Arjantin gibi toplamda 11 Dünya Kupası’nı kazanmış ülkeler erkenden evlerine döndüler. Ancak onların yerinde İngiltere, Fransa ve Belçika gibi takım oyununu en iyi oynayan ülkeler var. Özellikle İngiltere’nin oynadığı futbol dikkat çekicidir. Hızlı oynamak ve rakip alana doğru hızlanan oyuncuya sonuç alıcı paslar atmak temel ilkelerden biri olsa da, asıl dikkat edilen üçüncü bölgedeki taktik düşüncedir.

Bir takım sahanın üçüncü bölgesinde topu kazanma miktarını ne kadar artırabilirse, o takım daha çok gol atacak ve dolayısıyla da daha fazla kazanacaktır. İngiltere’nin taktik kurgusu bu gerçeğin üzerinde şekilleniyor. Turnuvaya katılan diğer takımlar gibi geride gereksiz top dolaştırmıyorlar ve bir an önce topu üçüncü bölgeye taşımaya çalışıyorlar. Bu kurgunun mimarı da hiç kuşku yok ki teknik direktör Gareth Southgate’tir.

Üçüncü bölgeye rakipten daha fazla gitmek ve son noktada kaleyi bulan 10 şut çekebilmek... Bunu yapabilen takımların yenilme olasılığı çok azdır. Üçüncü bölgede taktik amaçlar gerçekleştirilebilirse takımın kazanma olasılığı en az yüzde 85’tir. Ancak istatistikler ne denli güçlü olursa olsun futbolda başarı garantisi diye bir şey söz konusu değildir. Hele bir de 7 maçlık bir turnuva formatında…

İngilizler bu formatı 1966’dan sonra en iyi noktaya taşımış durumda. İngilizlerin kazanmasında etkin rol oynayan nokta üçüncü bölgeyi etkin kullanıp çektikleri şutlar mı yoksa takım oyunu mudur? Bir takım çok şut çektiği için mi kazanıyor, yoksa maçlarını kazandığı için mi çok şut çekiyor? Bundan sonra en az iki maç(üçüncülük, dördüncülük maçı da olabilir) oynayacak olan İngilizler’in futboluna biraz da bu yönüyle bakmalıyız…

YORUM YAZ