MENÜ

Coronavirüs günlerinde Fenerbahçe

Abone Ol Google News

Modanın sosyal bir gerçeklik olduğunu ve insanı etkileme gücünü öğrendiğimde delikanlılık günlerine yeni adım atmaktaydım. Dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan corona virüsü güncelliğini sürdürürken, spor yazılarında bile ondan söz etmek, Kolombiyalı efsane yazar Gabriel Garcia Marquez’in “Kolera Gülerinde Aşk” adlı romanından esinlenmek de yeni moda bir akım oldu. Coronavirüs günlerinde Fenerbahçe’ye teknik direktör bulmak virüs kadar hızlı olmasa da, spor sayfalarının gündeminde moda kadar etkili oldu.

Haberin Devamı

Marquez, küçük bir Latin Amerika ülkesinde kendi zorbalığının kapanına kısılıp ölmekte olan bir diktatörün ölüme doğru yolculuğnu “Başkan Babamızın Son Günleri” adıyla romanlaştırdı. Bir gün birileri çıkıp Fenerbahçe başkanı Ali Koç’un, baharın bitip yazın başladığı günlerde yapılan seçimle iktidara gelişini ve korona günlerine gelinceye değin yaptığı hatalarını konu edinen bir kitap yazar mı bilemem.

Ali Koç’un 2018 yaz başlangıcında başkan seçildiği gün yaptığı teşekkür konuşması ne denli güzel ve anlamlıysa, korona günlerine gelinceye kadar yaptığı işler de o kadar karmaşık ve hatalıdır. Phillip Cocu’nun arkasında durmadı, Damien Comolli baştan yanlıştı, Ersun Yanal ise kendi karşı çıktığı halde esen rüzgara kapılıp katmerli yanlışa düşmenin tipik bir örneğiydi.

Haberin Devamı

Yanal epey bir süredir teknik direktörlük işini ikinci plana ittiği için yanlıştı. Ersun Yanal sürekli ”Fenerbahçe şampiyon olacak” diyerek meslek etiğinden ne kadar uzaklaştığını kanıtlasa da, Fenerbahçe’nin işi teknik direktörle giderilecek gibi de değil, sorun sabır ve devamlılıktadır.

Korona günlerinde Fenerbahçe için yeni bir çözüm yolu dillerden düşmüyor; Hüseyin Eroğlu… Hocanın Altınordu’da yetiştirdiği gençler, yaptıkları gündemde tutuluyor. Altınordu genç oyuncuların yetişip takıma kazandırılması için sistemini kuralı yıllar oldu. O sistem bir fabrika gibi çalışıp ürettikleri ile hem 3.Lig’den 1.Lig’e çıktılar hem de büyük takımlara oyuncu yetiştirdiler. Fenerbahçe’nin Altınordu olabilmesi mümkün müdür, o sabrı ve devamlılığı gösterecek yönetim anlayışı var mıdır?

Fenerbahçe’nin, Türkiye Ligi başlayalı beri hiç üç yıl üst üste şampiyonluğu yoktur. Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın, Trabzonspor’un var. Hatta Galatasaray’ın dört yıl üst üste şampiyonluğuna ek olarak aynı dönemde Avrupa Kupası şampiyonluğu da var. Bu başarıların hepsi uzun vadeli yatırımlarla edinildi. Basit bir örnek gibi gelse de, Fenerbahçe, sabır ve devamlılık arasındaki bağlantıyı göz önüne sermek anlamında dikkate değer.

Konuyu defalarca yazdım. Yeri gelmişken yinelemekte yarar var. 1984 yılında Fenerbahçe PAF takımının hocasıydım. Bir gün Kulüp Müdürü Serkan Acar beni arayıp Başkan Fikret Arıcan’ın görüşmek istediğini söyledi. Kalamış’taki kulüp binasındaki görüşmemizde Arıcan bana şunları söyledi: “Biz senin çalışmalarından memnunuz. Ciddi bir adamsın. Seni buradan emekli ederiz. Ama kendini çok yıpratma. Biz transfer yapmak zorundayız”. Bu sözler üzerine 10. ayımda istifamı verip kulüpten ayrıldım. Yetiştirdiklerime sahip çıkılmayacaksa orada durmamın bir anlamı yok diye düşünmüştüm.

Haberin Devamı

Bugünkü koşullarda bir çocuğa en az 10 yıl emek verirseniz ele avuca gelecek bir oyuncu olur. Bu on yılın sonucunda da profesyonel takımda oynatmak şarttır. Yetişmiş ve oynamaya hazır bir genç futbolcu olan Ferdi Kadıoğlu’na hedefsiz kalmış bir takımda bile yer bulamıyorsanız, takımın başına, altına ya da üstüne 10 Hüseyin Eroğlu getirseniz ne yazar?

YORUM YAZ