MENÜ

Büyük yıldızlardan büyük teknik adam olur mu?

Abone Ol Google News

Futbol tarihinin büyük yıldızlarından biri olarak futbol dünyasında yer edindikten sonra teknik direktörlük mesleğini seçen bu yıldızların futbolun gelişimine katkıları hep tartışma konusu olmuştur. Sadece biri hariç, Johan Cruyff. O da sadece özel bir futbolcu, futbol adamı değil özel de bir insandı. Ajax henüz tam profesyonel bir takım değilken, başta Cruyff olmak üzere bütün oyuncular ikinci bir işte çalışırken paralarını ödemeyen yöneticilere şöyle çıkışmıştı: “Cebimizdeki paralardan hırsızlık yapmak zorunda bırakıyorsunuz bizi.” Aynı “İtalyanlar sizi yenemez, siz onlara yenilirsiniz” sözleri de zaman içerisinde anlaşılacaktır.

Haberin Devamı

Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi iki milli takımının 1950’deki Macaristan ve 1974’deki Hollanda olduğu genelde kabul görür. Ne var ki bu iki büyük milli takımın içinden Cruyff’un dışında büyük bir teknik adam çıkmadı.

Buna karşın futbol tarihine adını yazdırmış, futbola ilişkin yeni fikirler öne sürmüş ve buluşlar yapmış tüm teknik direktörlerin ortalama bir futbol hayatından ötesi olmamıştır. Herbert Chapman, Helenio Hererra,Gusztav Sebes, Viktor Maslov, Rinus Michels, Valeri Lobanovski ve Arrio Sacchi hiçbir zaman yıldız futbolcu düzeyine ulaşamamışlar hatta Sacchi doğduğu yerin yerel takımından öteye gidememiştir. Ancak Sacchi 1980’li yılların sonunda dünyanın en iyi takımı haline getirdiği AC Milan’ın o müthiş yükselişinin mimarıydı.

Haberin Devamı

Bu yükselişin sonunda Sacchi 2004 yılında Real Madrid’e sportif direktör oldu. Ancak Başkan Florentino Perez’in hırsının sınırları yoktu. Sacchi’ye göre Perez dünyanın en büyük yıldızlarını takımda toplayarak “zayıf halka” ve teknik direktör etkisini ortadan kaldırmak istiyordu. Perez büyük futbolcular transfer ederek Sacchi’nin sırtına dünyanın yükünü yüklemişti. Ama İtalyan teknik adam bu takımın büyük başarılar kazanabileceğine inanmıyordu.

Sacchi’ye göre Başkan Perez takımın yeteneklerini sömürüyordu. Oysa bir takımın büyük bir ekip olması için oyuncu kapasitesini katlayarak arttırmak gerekiyordu. Sacchi’nin bu tespiti futbol için yeni bir saptamaydı. Ancak Zidane, Raul ve Figo top rakibe geçtiğinde adam kovalamıyorlar, geriye gelmiyorlardı. Başarı için tek bir yol kalıyordu, bu oyuncuların arkasını toplamak için defansın önüne savunma yönü güçlü oyuncular yerleştirmek. Bu da Sacchi’ye ilkel bir yönem olarak geliyordu. Onun asıl amacı takımın becerilerini katlayarak artırmaya, parçalarının toplamından daha fazla bir takım oluşturmaya çaba sarf etmekti. Dinamo Kiev’i uzun yıllar futbol dünyasının zirvesinde tutan Valeri Lobanovski’de aynı anlayışı yerleştirmeye çalışmıştı.

Tekniği yüksek oyunculardan kurulu bir takımın her zaman kazanması mümkün değildir. Futbol oyuncu yeteneğini katlayarak artıracak birçok yol sunar. Bunların başında da taktikler gelir. Teknik beceri düzeyleri akıllı bir taktikle maksimuma çıkartılmış bir takım, süper yıldızlar topluluğunu çoğunlukla yenebilir. Sacchi bunu çok iyi biliyordu ve bu anlayışı takıma uygun antrenman programları ile oyuncularına belletebilmişti.

Haberin Devamı
YORUM YAZ