MENÜ

Beşiktaş'ta sorun liyakat mı?

Abone Ol Google News

Geçen hafta oynanan maçlardan sonra Tümer Metin’in Beşiktaş teknik direktörü Sergen Yalçın’ı sert eleştirmesi, siyah beyazlı takımdaki konumunu yetersizlik anlamına gelebilecek “liyakat sorunu” ile açıklamaya kalkması sosyal medyanın ana konularından biri oldu. Dört büyük takımda forma giymiş, Milli takımın önemli oyuncularından biri olmuş Sergen Yalçın’ı Beşiktaş’a yaraşmamak, yetersiz kalması şeklinde eleştirmenin yanlış olduğu hakkında kanıtlar çoktur.

Haberin Devamı

Bugünün futbolunda gerek kulüp yöneticileri gerekse taraftarlar büyük takımlarda oynamış ve milli formayı giymiş eski oyuncuların teknik direktör olarak takımlarının başına geçmesini dünyanın her yerinde isterler. Eğer dünyanın en büyük futbol endüstrisi İngiltere ise orada da aynı düşünce ve uygulama İngiliz futboluna yön vermektedir. Bu ligde yapılan bir araştırmaya göre takımların yarıdan fazlası teknik direktörlük görevini eski milli oyunculara vermektedir. Sergen Yalçın’da ülkemiz futbol tarihinin kariyerli oyuncularından biridir.

Haberin Devamı

İngiltere Futbol Federasyonu Oyuncu Araştırma ve Geliştirme Bölümü Başkanı Andy Cale bu uygulamaya karşı çıkıp şöyle konuşuyor: “Kulüpler oldum olası başarılı eski futbolcuları tercih etmişlerdir. Son on yıl içerisinde bazı kulüp başkanları biraz akıllandı ama bunun biraz zaman alacağı açık. Fakat bir yandan da teknik adam seçimindeki bu tutumun feci sonuçları oluyor. Her yıl takımlardan kovulan teknik adamların sayısına bir bakın.”

Doğduğu kasabanın yerel takımında futbol oynamaktan öteye gitmemiş olan Arrigo Sacchi’ye de bu konudaki fikri sorulmuş. Alınan yanıt ilginçtir: “Jokey olmak için önce at olmak gerektiğini hiç fark etmemiştim.” Bu görüşlere karşın eski milli oyuncuların teknik direktörlükte hiç milli olmamışlara kıyasla daha başarılı oldukları 2009’da yapılan bir araştırmada iktisatçılar tarafından onaylanmıştır.

Öyleyse Sergen Yalçın’ın Beşiktaş teknik direktörlüğünde “liyakat sorunu” yok. Erol Bulut futbolculuk ve teknik adamlıkta Sergen Yalçın’dan daha mı donanımlıdır? Sergen Yalçın’ın teknik adamlığı konusunda benim de bir fikrim var ve bunu birkaç yazıda dile getirmiştim.

Salgın hastalık öncesinde Türkiye’de amatör maçlarda dahil haftada yaklaşık 10 bin karşılaşma oynanmaktaydı. Dünyada oynanan haftalık maç sayısını düşündüğünüzde sayıların içinden çıkamazsınız. Bu maçların hiç biri birbirinin aynı, tekrarı değildir. Hatta bu maçların içindeki hiçbir pozisyon birbirinin aynı da değildir. Bu denli çok parametresi olan, bu kadar hızlı ve çabuk değişen, neredeyse dünyadaki her insanın ilgisini çeken, sayısız değişik pozisyonun her biri üzerine saatlerce yorum yapılabilecek futbolu sadece oyunculukta başarılı olmuş futbolculara teslim etmek bugünün gerçeği olsa da gelecekte değişecektir.

Sergen yalçın’ın sorunu liyakat değil devamlılıktır. Basitçe özetlemeye çalıştığım dünyanın en karışık, karmaşık, bir dakika içinde onlarca değişik fiziksel, psikolojik, insani, biyolojik, kimyasal, sosyolojik olayın yaşandığı futbolu yorumlamak için Tümer Metin’in liyakatı yeterli midir? Sergen Yalçın’da bu soruyu sorabilir? İster teknik direktör olsun isterse yorumcu futbol gibi zor bir endüstrinin içinde kolay yoldan teknik adamlık yapıp aynı yoldan yorumlamak futbolun temel sorunlarından biridir. Bazen filozofların bile aklının yetmediği futbol üzerine düşünmeden, araştırma yapmadan toplamda aydınlık bir kafaya sahip olmadan, disiplinli ve devamlı olmadan başarılı olmak sahada da, televizyonlarda da, gazete sayfalarında da zordur…

Haberin Devamı
YORUM YAZ