MENÜ

Arjantin Messi demek midir?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bir önceki yazımda oyuncuları değil de takımı yıldız haline getirmeyen ülkelerin gelecekte Dünya Kupa’larına gelemeyeceğinin, gelseler bile grup maçlarından öteye gidemeyeceklerinin altını çizmiştim. Deyim yerindeyse Arjantin lafı ağzımdan aldı. Hırvatistan karşısında tangocuların düştüğü durum gerçekten içler acısıydı. Arjantin’in kazandığı iki Dünya Kupası’nda da başrolü oynayan Maradona’ya tribünde acı çektirdi Arjantinli futbolcular.

Arjantin futbol takımı üzerinde Messi’nin büyük bir etkisi olduğu hatta takıma alınacak bazı oyuncuların seçiminde de onun yönlendiriciliğinin söz konusu olduğu söylenmekte. Eğer söylenenler doğru ise bu çok büyük bir hatadır. En başta hocanın otoritesinin yerle bir edilmesi, hoca tarafından takıma seçilen oyuncuların bile ona karşı güven sorunu yaşamsı anlamına gelir. Arjantin teknik direktörü Jorge Sampaoli son iki yıl ülkesinde yılın teknik direktörü seçilmiş. Böyle bir hocanın kendini Messi’ye teslim etmesi mesleki açıdan kabul edilemez. Sampaoli-Messi ilişkisine dair söylentileri duyunca Brezilya’nın efsane futbolcusu Sokratesi’in söyledikleri aklıma geldi.

1982 Dünya Kupası’nda Brezilya’nın kaptanı olan Sokrates, soylu davranışları, dağınık kara sakalı, tarak değmemiş saçları, endişeli bakan kara gözleri ile bir futbolcu ve atletten daha çok bir filozofa benziyordu. Söyledikleri de zaten bir filozof tavrını ortaya koyuyordu. Sampaoli’nin kulağına küpe olacak söylemi şöyleydi: “Öğrenci hiçbir zaman öğretmeninden daha çok bilemez. Dolayısıyla öğretmen az biliyorsa, öğrenci daha da az biliyor demektir.” Adı ve başarıları ne denli büyük olursa olsun bir teknik direktör kendini bir futbolcusuna teslim etmişse o takımın başarısı söz konusu olamaz, olsa bile rastlantıdan öteye gidemez.

Yaratıcı futbol Latin Amerika’nın oyun tarzı değil aynı zamanda kültürünün bir parçasıdır da. Avrupalıların oynadığı baskıya dayalı tempolu futbol onların yaratıcılıklarını sınırlayan bir etki olabilir. Ancak 2018 Dünya Kupası’nın grup aşamasındaki maçlarında Afrika ve Asya takımları bile geçmişte kupayı kazanmış ülkelere kafa tutarken, Arjantin’in Hırvatistana farklı yenilmesi salt Hırvatların iyi olmasıyla bağlantılı değil. Arjantin’in Dünya Kupası kadrosuyla Rusya’ya gelen oyuncularının 15’i Avrupa’nın önde gelen takımlarında oynuyorlar. Yani Avrupa futbolunu biliyorlar. Hırvatlar ve İzlandalılar nasıl Messi’ye şut şansı vermiyorsa Arjantinliler de Modriç’e vurdurmayacaklar. Ne var ki, kafalar karışık olunca takım uyumu ve saha içi iletişimden de eser kalmıyor.

YORUM YAZ