MENÜ

Hayal kırıklığı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Dünya Kupası yolundaki en kritik maçta Milli Takımımız, İzlanda’yı ağırladı. Ofansif bir kadro ile sahaya çıkan Ay- Yıldızlılar maça tutuk başladı. Sanki ev sahibi biz değil, İzlanda gibiydi. Böylesine önemli bir finalde oyuncuların bu durgunluğunu, yaşanan yüksek strese yormak istiyoruz!

Ne taktik var ne ruh

Orta sahada Nuri, Emre, Arda ve Oğuzhan gibi yıldız isimleri sahaya süren Lucescu’nun planları tutumadı. Cenk Tosun’nun da son bölge yerine sağ kanatta olması başarılı oyuncunun sahada kaybolmasına neden oldu. Hemen hemen her pozisyonda yerde kalan ikili mücadelelerde rakibinden top alamayan Burak da ilk 45 dakika boyunca vasatın altındaydı. Savunmasını önde kuran ve orta alanını defansa yakın tutan İzlanda ise disiplinli bir oyun sergiledi. Millilerimize açık alan bırakmayan konuk takım, yüksek toplarla pozisyona aradı.

İlk yarıda bitti

31. dakikada ceza sahasında arka direkte topla buluşan Gudmundsson bekletmeden vurdu, takımını öne geçirdi. 0-1. İlk yarı boyunca her hangi bir taktik anlayışı benimseyemeyen Millilerimiz ikinci golü 38’de yedi. Savunmamızdan sıyrılan Bjarnasson düzgün bir vuruşla topu ağlarımıza gönderdi: 0-2. Bu gol aynı zamanda ilk 45 dakikanın da skoru oldu. Milli Takımımız ikinci yarıya Nuri-Ozan değişikliği ile başladı. Lucescu’nun bu değişiklikten ne beklediğini anlamaya çalışırken İzlanda üçüncü golü buldu. 49. dakikada kornerden savunmamız topu sektirdi ve Arnason rahatça dokunarak farkı üçe çıkarttı: 0-3.

Lucescu ne getirebilir?

Bir aydır bu maçla yatıp kalktığını söyleyen Lucescu’nun kadro tercihi ve değişiklikleri İzlanda’nın işini bir hayli kolaylaştırdı. Sahadaki kötü futbola isyan eden bir tek oyuncu da olmayınca İzlanda antrenmandaki kadar rahat oynadı. Göreve geldiği ilk günden beri hem tercihleri hem de açıklamaları ile hatalar yapan Lucescu’nun da bu takıma ileride de bir şey katamayacağı kesin. Oyuncularını taktiksel anlamda tek bir katkı yapamayan tecrübeli hocca, tüm enerjisini yabancı sınırlamasına harcamak yerine şu 4 maçlık periyoda konsantre olsaydı çok daha faydalı olurdu. Şimdi görünen o ki artık tepeden tırnağa değişim şart. Yeni isimler ve yeni bir futbol yönetimi ile başlangıç yapılması gerektiği apaçık ortada.

YORUM YAZ