MENÜ

Fark olurdu!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Slaven Bilic’in Feyenoord’un oyununu yavaşlatma planı son derece iyi işledi. Standart bir deplasman stratejisini Atiba yönetiminde üst düzeyde uyguladılar. Arkadaki 4’lüyle öndeki 5’li birbirlerinden hiç kopmadan kompakt bir şekilde hareket etti. Necip’in içinde olmaktan hoşlandığı bir oyun bu. Görev tanımı sağlam. Savunmadan kopmadan fazla hücum rolü olmadan işi götürdü. Olcay ve Kerim de savunmaya destek verince başta hafif sallanan, bir de saçma sarı kart gören Serdar da oyuna tutundu. Genç Hollandalılar’ın hızı düşük kalınca Beşiktaş’ı enden açamadılar. Lex Immers ve Te Vrede’nin kalitesi de Beşiktaş’ın bu sağlam 9’lu bloğunu göbekten delmek için yetersiz kaldı. Clasie de savunmanın önünde organize olmakla uğraştığı için Beşiktaş istediği gibi oynadı. Her yönüyle çok iyi işledi plan. Öyle ki 76’ya kadar Tolga yere yatmadı desem yetmez. Çünkü kaleyi bulan şut da olmadı. Kabul etmek gerekir ki Bilic, savunması tamamen değişen, gerileyen bu rakibe karşı oyun merkezi daha ileride bir oyun tarzı benimseyebilirdi. Bu riski almayarak doğru kararı verdi. Kuşkusuz Mustafa’nın çok erken bulduğu gol de bu oyunun uygulanmasına çok yardımcı oldu. Ancak kontra eksik kaldı. Bunu yapabilseler çok büyük bir fark ve tarihi bir galibiyet gelebilirdi.

Yine bitiremedi

Beşiktaş’ın geçen yıl kaybettiği maçların hemen hemen tamamında en çok dikkat çeken özelliği oyunu bitiremeyişleriydi. Evlerinde 3-0 öne geçtikleri Erciyes maçını dahi 3-2’ye getirip son saniyede verme noktasına gelmişlerdi. Yine öyle oldu. Turu bitirmekten Motta’nın saçma sapan bir penaltısıyla vazgeçtiler. Bir sorunu çözmek bu kadar uzun sürmemeli.

Patron Atiba
Oyunun iki yönünü bu kadar iyi oynamasının yanı sıra önemli olan güven aralığı. Her zaman ne alabileceğini bilerek sahaya sürebileceğiniz oyunculara ihtiyacınız var bu seviyede. Şapkadan tavşan çıkarmasını beklemektense her seferinde aynı ustalıkla basit iskambil numaralarını yapan bir sihirbaz. Aslında bize böyle yabancılar lazım.

Mustafa ve Oğuzhan

Oğuzhan’ın kafasında bir oyun planı yok maalesef. Olağanüstü bir yeteneği var. Ama Atiba’nın tersine ondan her seferinde şapkadan tavşan çıkarmasını bekliyoruz. Ancak Oğuzhan bazen basit bir numara dahi yapmadan sahneyi terk ediyor. Dün de savunma görevlerini yapmakla birlikte takımını kontratağa çıkarma yolunda hiçbir şey yapamadı. Mustafa’nın da benzer sorunları var. Top ayağınagelmeden aklında bir planı olmalı santrforun. Mustafa’nın ayağına aldıktan sonra bile bir planı olduğu şüpheli. Dün ilk golü attıktan sonra da her zaman olduğu gibi hep savaştı. Bu konuda hiç bir şüphemiz yok zaten. Ama belki de biraz daha az çırpınıp biraz daha akılcı olmalı.

YORUM YAZ