MENÜ

Çok rahat

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Quaresma’nın, 13’te Cenk’in mükemmel kafa vuruşuyla gelen golle sonuçlanan ortası Portekizli’nin yanlış saymadıysam 7. ortasıydı. Hepsi son derece etkili ve engellenmesi güç
paslar demeli aslında. Çünkü hiçbiri rastgele değil, hep hedefeydi. Maç sonuna kadar da böyle devam etti.

Mükemmel pas trafiğiyle

Özellikle Oğuzhan’ın terse Portekizli’ye attığı uzun paslar pozisyon gereği kendi sağına kayan Alanya savunmasının müdahale etmesi zor şartlarda çok etkili. Beşiktaş kendi solundan oyun kurup sağa hızla dönerek problemli Alanya savunmasını bunalıma soktu. Dönenleri toplama konusunda da sorun yaşamadılar. Siyah- Beyazlılar stoperler dışında kağıt üzerinde sadece Atiba’nın savunmacı sayılabileceği bir 11’le sahadaydı. Ancak hızlı çıkmaya programlanmış Alanya savunmasına çok az orta çizgiyi geçme imkanı tanıdılar. Alanya’nın bulduğu gol pozisyonu bir kontraya değil, Tosiç’in yaptığı bir pas hatasına dayanıyordu. Yani kağıt üzerinde hücumcusu fazla bir takımla çok iyi bir pres oyunu, iyi bir alan yerleşimi ve mükemmele yakın bir pas trafiği sağladılar. Hem de attığı gol bir tarafa sisteme alışmaya çalışan Babel ve özellikle Cenk’in çıkması sonrası oyuna giremeyen Talisca’ya rağmen. Quaresma onların yerine de oynadı diyebiliriz.

Şampiyon gibi oynadılar

Alanyaspor’un penaltıdan gelen gol sonrası biraz olsun baskıyı kırdığı 10 dakika dışında oyuna her anlamıyla hükmetti Beşiktaş. Hem liderlik hırsı ve arzusu belirgindi hem de müthiş bir tecrübeyle soğukkanlı ve ekonomik enerji kullanımlı bir oyun vardı.

Kısaca şampiyon gibi oynadılar. Ve rahat kazandılar. Buna en çok sevinmesi gereken de sancırım Alper Ulusoy. O çaldığı penaltıyla bir puan kaybı olsaydı bunun altından kalkmak zor olurdu. Bugüne kadar yanlış penaltılar tabii ki gördük. Ancak gözü önünde kalecinin topa müdahale edip yönünü terse çevirdiği bir harekete penaltı çalındığını hiç görmemiştim. Şansı var, Quaresma var...

YORUM YAZ