MENÜ

Çok iyi, dahası da var

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İlk yarı itibarıyla 9 haftadır oynanan en keyifli oyun olduğuna şüphe yok. En iyisi olmayabilir. Çünkü bu keyfi biraz da -özellikle -Antalyaspor’un şeffaf orta sahasının fazla geçingen oluşuna borçluyuz. Burayı Olcan-Atiba-Necip üçlüsü çok hızlı geçip her seferinde Antalya kalesine kabus gibi çöktüler. Bazen 6 kişiyle... Neredeyse yanlış hiçbir şey yapmayan Gomez’in ön alan presiyle rakibi karşılayan Beşiktaş, kapılan her topla hızla rakip alana yollandı. Oğuzhan ve Quaresma basit oyunda takıma uyum sağlasa, fark çok erken artabilir Beşiktaş rekor bir sonuca ulaşabilirdi.

Eto’o desteklenmedi

Kalabalık hücumlar Antalya savunmasını geride durmaya ikna etti. Orta saha devre arasında Emre’yi oyuna sürme gerekliliği doğuracak kadar geçingendi. İleride ise Eto’o’yu destekleyemediler. Takım boyları kompakt bir oyun oynayıp hızla bindiren Beşiktaş için fazla uzundu. İlk yarıda İsmail, ikinci yarıda Beck hücuma değerli katkı yapınca Antalyaspor’un bu kopuk oyununa yaşam hakkı tanınmadı. Emre oyuna girdikten sonra da değişen bir şey olmadı açıkçası. Orta sahayı ele geçiremediler. Sosa ve Töre yokken hem de...

Ligin önündeler

Eto’o’un ilk yarıda attığı fevkalade gol de İsmail’in asistiyle gelmişti. İkinci yarıda da üretemediler. Çünkü bu takım boyuyla hiçbir pozisyonda Beşiktaş’tan daha kalabalık olamadılar. Hatta eşit sayıda dahi olunamadı. Beşiktaş hem dayanıklılık ve güç açısından hem de organizasyon olarak sadece Antalya’nın değil ligin de ötesinde. Gomez’in çevresinde biraz daha basit top dönmeye başladığında (Beck’in pasında olduğu gibi) seviye daha da artar. Bu potansiyel fazlasıyla var.

YORUM YAZ