MENÜ

Biri gelir fark atar!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Emre Belözoğlu Gaziantep maçında 6 dakika topa sahip oldu. Yani topun oyunda olduğu sürenin yüzde 10’undan fazla bir süre top ondaydı. Peki böyle bir istatistikle oynarken onun yokluğunda yerine Alper oynar mı? Alper topa sahip olabilen bir oyuncu değil ki. O zaman ya Alper oynamayacak ya da yeni bir yöntem bulunacak. Alper-Diego-Topal üçlüsüyle aynı şekilde topa sahip olmayı amaçlamak manalı değil. Hele de böyle bir zeminde. Yüzde 64 topa sahip olmayı yeterli bulmamak da manalı değil. Emre’yle dahi geçen hafta sadece 1 net pozisyonda forvetlerini demarke vaziyette pozisyona sokabilmişken, top çevirmenin çok anlamı yok.

Farklı bir plan olmalıydı!

Mustafa Reşit Akçay gibi Trabzonspor’u dahi tek bir planla oynatmış bir kontratak teknik direktörüne karşı plan farklı olmalı.

Bakın karşınızda sizi tehdit etmek için Bilal’den başka temel bir pas kaynağı olmayan bir takım var. Bilal boş bırakıldığında öldürücü işler yapar. Ancak baskı altına alındığında çaresizdir. Zaten topla bu kadar yetenekli bir oyuncunun kariyerini zirveye taşıyamaması da bundan. Fenerbahçe orta saha tercihleriyle Bilal’i genellikle markajsız bıraktı.

Buna geçen sene Ersun Yanal’ı en çok etkileyen sorun da eklenince durum vahim oldu. Fenerbahçe’nin geçen yıl zorlandığı tüm maçlarda savunma göbeğinin kendisini garanti almak için geri kaçması gerçeği var ortada. Önde baskıyla oynadığında fark yaratan Fenerbahçe stoperleri geri kaçtığında hep uzun ve sürekli geri koşular yapmak zorunda kalmıştı. Bu sebeple topu 3. bölgede kaptırdığında yeniden kapma mesafesini kısa tuttuğunda akın sürekliliği sağlayabilmiş, bunu aşan takımlara karşı da zorluk çekmişti.

Sow ve Kuyt yetersiz

Fenerbahçe’nin bugün topu 3. bölgede kaptırdıktan sonra yeniden sahip olduğu yerle mesafesi geçen yılkinin iki katı. Bunu yapamadığı için gol ayaklarını daha az topla buluşturabiliyor ve yoruluyor. Sow ve Kuyt’ın fizik olarak yetersizliğinin dışında etkisizliğinin sebeplerinden biri de bu. Bu oyunda Caner ve Gökhan’ın demarke olarak akınlara katılma oranı da aynı şekilde düşüyor. Bu yüzden de demarke hücum buluşmaları azalıyor ve şut isabet ve kalitesi düşüyor. Topa en çok sahip olan ve en çok pas yapan takım olmasına rağmen rahat ve boşta vuruş yapamıyorlar. Sonuç ise Opta’nın verilerinde açıkça görülüyor. Sarı-Lacivertliler en fazla isabetsiz şut atan takım. Bunun tam tersini yapıp, Gekas’ı sürekli demarke topla buluşturan Akhisar ise -yine Opta’nın verilerine göre- Yunan forvete topa 13. kez dokunuşunda 2. golü attırıyor. Kaçırdığı net 2 pozisyonu da unutmayın... Buna şu veriyi de ekleyelim. Gekas ligde kaleyi bulan 7 şutundan 6 gol çıkardı.

Sorun topa sahip olamamak değil

İddiam şu Fenerbahçe’nin oyun tarzında Gekas’ın Webo’dan farkı kalmazdı. Çünkü Gekas da rahat topla buluşamazdı.

İsmail Kartal ya Ersun Hoca’nın oyunundan taviz vermeyecek ve oyuncularını buna ikna edecek, ya da yeni bir yöntem bulacak.

Her maçtan sonra ‘bir gol bulsaydık farklı olurdu’ diyerek bu işi açıklayamayız. Çünkü bizzat Fenerbahçe gol şansı yaratamamaya kendisini mahkum etmiş gibi. Ve her seferinde, rakip gol şansları buluyor. Trabzonspor atamadı. Akhisar az attı. Yarın birisi gelir fark atar. Hoca sorunun ne olduğunu anlamıyor. Yanlış yöne gidiyor. Sorun topa sahip olamamak değil.
Rakiplere sorun... Hepsi Fenerbahçe’nin topa sahip olup, pas yapmasından memnun.

Aysal döner
Ünal Aysal Galatasaray Başkanlığı defterini tamamen kapatmadı. Yeniden başkan olmak istiyor. Özellikle Riva konusu onun için önemli. Kurumsal ve şahsi açıdan. Amacı orayı satmak değil, değerlendirmek. Bu orta vadeli bir iş. Çünkü orta vadede değer daha da yükselecek.

Divandaki muhalefet ise şu an için kongreye yansımaz. Kongrede destek devam ediyor. Ancak dönem oldukça yıpratıcı bir dönem. Şu anda saydığı 4 başlığın onu yıpratıp orta vadede sıkıntıya sokması muhtemel.

Bu ara dönemde çok güçlü bir başkan ve yönetimin çıkmayacağını düşünüyor. Bence haklı da...

Dolayısıyla çıkacak başkan adayının uzun vadede başarılı olması kolay değil.

Eğer böyle bir başkan adayı çıkarsa Aysal ‘Yüzde 100 yokum’ demesine rağmen kararından dönebilir. Hiçbir başkan adayı çıkmazsa da yoğun istekle geri dönmesi mümkün. Ancak misal Alp Yalman alternatifi ona geri adım attırmaz. Gider, 6 ay ya da 1-2 sene sonra omuzlarda geri döner.

Geçen hafta yüzde 100 yok demiştim. Ayrılacağını açıkladı.

Şimdi bugün, yarın ya da ileride mutlaka yeniden aday olacak diyorum.

İstihbaratım ve hislerim bunu söylüyor.

YORUM YAZ