MENÜ

Bir şartla her sene şampiyon

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Beşiktaş’ı sezon başından itibaren farklı yapan, görev dağılımı/rol paylaşımının diğer rakiplerinden çok daha adil olması. Oyunun işletimi rakiplerde bazı oyuncuların yaratıcılık ya da direncine direkt bağlıyken, Beşiktaş’ta durum farklı. Defansif ya da ofansif anlamda kimsenin üzerine ekstra bir yük binmiyor. Bu büyük bir avantaj. Öte yandan bu oyun yapısında, o gün o maçta eğer bazı rollerde aksama olursa, diğerleri bu açığı kapatamıyor. Bir yandan adaletli rol paylaşımı rahat ettiriyor.

Kahraman çıkmalı

Ancak öte yandan herhangi bir aksamada, ortaya çıkıp biraz daha fazla yük alan lider yok. Cennet ve cehennem yan yana. Beşiktaş’ta sistem tüm oyuncular kendi vasatındayken, Liverpool’la Arsenal’le başa çıkabilecek konvertibl bir oyuna ulaşmış durumda. Ama bir kişi aksasa bu eksiği giderecek bir kahraman çıkmıyor. Sene başından bu yana bir numaralı şampiyonluk adayımın Beşiktaş olduğunu söylüyorum. Hâlâ da bu fikrimden dönmüş değilim. Bununla da kalmıyor. Bu yapılanma aynı şekilde ve hatalarından arındırılarak devam ederse takım her sene şampiyonluk şansı yüzdesini artırmaya devam eder.

Fazlasını beklemeyin

Bunun şartı bu yıl için bazı aksaklıklarda oyuncuların ekstra rol üstlenmesi. Beşiktaş’ta Cennet ve Cehennem birbirine çok yakın. Birinden diğerine geçişin bu kadar kolay olması bir avantaj da olabilir dezavantaj da. Burada belirleyici olan Biliç’ten daha çok oyuncular. Hırvat hocadan bu sene daha fazla ilerleme beklemeyin.

Bilic gelişecek

Bilic planlarını kötü yapmıyor. Brugge maçında hem 10 numarasına güvenemiyordu hem de Ba’nın formuna... Ben her ne kadar karşı fikirde olsam da, Pektemek’le başlaması bu açıdan bakıldığında anlaşılabilir. Ancak 1-0’dan sonra bundan vazgeçmeyişinin anlattıkları var. Fenerbahçe Gökhan, Meireles ve Kuyt’ı kaybedip seyircisiyle arası bozulmuşken baskıyı artırmayışının da... Bilic maç içi dönüm noktalarına anında tepki vermekte zorlanabiliyor. Bu gelişir. Her zaman bizim büyüklerin, büyük değil, büyümek isteyen hocalara ihtiyaç duyduklarına inanırım. Bilic bu tanıma uyar. Onunla büyümek doğru yoldur. Sabır şart.

Yönetim yanlış yapıyor

Hakemden ya da TFF’den şikayetçi olabilirsiniz. Bir maçı kaybetmeniz onların suçu da olabilir. Ancak genç bir ekibe kaybettikleri bir maçın sorumlusu olarak dışarıdan bir hedef gösterirseniz bunun sonuçları olur. Belki kamuoyunda size doğrultulan oklardan sıyrılırsınız, ancak oyuncuların hatalarını görmesini engellersiniz. Daha da önemlisi ‘ne yaparsak yapalım bunlar bizi şampiyon yapmaz’ algısını yerleştirirsiniz ki, bunun altından kalkmak imkansızdır.

Dinlenmek dezavantaj


Beşiktaş geçtiğimiz 1 ayki sorunlarını Başakşehir maçına taşırsa problem yaşayabilir. Bu engelin aşılması halinde Galatasaray maçına kadar kafa kafaya gidilir. Eğer aksi olursa derbi sonrası dış hedeflere yönelen tepkiler içeri döner ki, bu, Beşiktaş’ta çok hızlı olabiliyor. Ve bu genç takım bunlardan kolay etkileniyor. Beşiktaş sezon içinde yaşadığı benzer durumlardan iki günde bir maç oynayarak kolay sıyrıldı. Zaten formları yüksekti. Oyuncular durup düşünecek vakitleri olmadan yeni bir maça çıkıyorlardı. Şimdi durup düşünecek zaman çok. Rakiplerin krizden çıkarabilecek tecrübeli saha içi liderleri var. Ama Beşiktaş’ta bu yok. O yüzden işler hep iyi gitmeli.

Antrenman sistemi

Bilic, Beşiktaş’ta devam etmeli. Ancak kondisyoner ekibi sorunlu. Normal şartlarda yoğun sezonda yükleme yapmak gibi bir hata sakatlık demektir. Çalışma rutininin bozulması sakatlık olmasa da hiç olmaması gereken form zirveleri ya da form çöküşlerine yol açar. Beşiktaş bunun sıkıntısını çekiyor.

Necip uzmanlaşmalı

Beşiktaş’ta kim hoca olsa Necip’ten övgüyle bahsediyor. Güvenilir, kuvvetli, dayanışmadan anlayan adanmış bir sporcu. Yetenekleri ise sınırlı. Sürekli %90’la oynaması lazım. Bunun için de uzmanlaşmalı. Beşiktaş’ın yeni Rıza Çalımbay’ı olabilir. Bunun yolu onu ‘joker’ sarmalından kurtarmak. Her pozisyonda oynamaktan öğrenmeye fırsat bulamıyor. Necip’in uzmanlaşması için çok tekrar yapması ve kafasının karışmaması lazım. Bilic ona sonuna kadar güvenmekte haklı. Ancak daha önemlisi Necip’in kendisine güveni. Uzmanlaşmadan bu artmayacak.

YORUM YAZ