MENÜ

Avcı İçgüdüsü

Abone Ol Google News

Tekte topa vurmayı düşünen bir santrfor çok şey demek. İlk golü sol içle, ikinci golü kafayla attı. Ama asıl önemlisi 2. gol öncesince soldan gelen ortaya sağı ile voleye hazırlanırken, savunmanın araya girdiği pozisyon. Tekte, savunma ve kaleci daha dönmeden vurulan şutta kalite varsa kazanç büyük oluyor. Çok oturmamış, henüz ham bir hücum ekibi için, organize olmakta zorlanırken Samatta’nın katkısı büyük oldu. Şunu gördük kale hep aklında ve top gelmeden ne yapacağına karar verip uyguluyor. Buna avcı içgüdüsü denir. Henüz ham derken kastettiğim şeyi anlatmakta fayda var. Henüz Fenerbahçe’de hücum yönünde hemen söyleyebileceğiniz bir ikili yok. İyi, özellikleri olan oyuncular var ama rakipleri şaşırtan, hızla iş gören, ezbere oynayabilen, birbirini hemen en doğru şekilde gören herhangi bir ikili yok.

Haberin Devamı

Destek santrfor yok

Bu bir bakımdan oyuncuların birbirine henüz tam alışamamış olmasından kaynaklanıyor. Ancak asıl önemlisi santrfor arkası/destek santrfor pozisyonunda tüm yolları bağlayacak bir merkez oyuncu olmaması. Ozan ve Mert Hakan henüz bu göreve uygun bir performans gösteremediler. Bu olmayınca kolay top kayıpları, gereksiz enerji sarfiyatı ve savunmada dengesiz yakalanma gibi sonuçlar ortaya çıkıyor. Kalabalıkken dahi pozisyon bulmak imkansızlaşıyor. Bu işi Perrotti mi yapacak? Yoksa başka bir aday mı? Sorun bu.

Haberin Devamı

Sorunu çözmek için…

Bu sorunu çözmek bu savunma standardını hızlı bir şekilde oturtan Erol Bulut için orta vadede sorun olmaz. Bunu yapar. Ancak dün Sosa çıkıp Tolga oyuna girince buradaki problem daha da büyümesi üzerinde durmak lazım. Mert Hakan ve Tolga o kadar top kaybı yaptılar ki Gustavo arkalarını toplamak için ne yapacağını şaşırdı. Lemos’un kırmızı kartına yol açan hatalar zinciri de buradan başladı. Dün Samatta ve Altay’a birkaç kez teşekkür etmişlerdir.

YORUM YAZ