MENÜ

Adalet değil biat, iman, menfaat

Abone Ol Google News

Adalet böyle bir şey mi peki? Bakın Hacıosmanoğlu’nun söylediklerine, “Kararı veren hâkim Fenerbahçeli. Bunu bekliyorduk” diyor. Adalet hâkimin tuttuğu takımla ilintili olabilecekbir şey demek ki. Yani bir cinayet davasında da karar hâkimin mezhebiyle alakalı olabilir. Eleştirmiyorum, çünkü bu karar öncesi Yıldırım da, “Beraber maç yaptığımız savcılar bizi tutukladı” diyerek itiraz etmişti. Adalet dediğiniz bununla alakalı olabilir mi? Yakın olduğun siyasi görüşe göre 17 Aralık’ta siyah, tuttuğun takıma göre yargılamanın yenilenme kararında beyazın tarafında olmanın adaletle alakası olabilir mi? Yargılayanlar ve mevzu aynıyken hem de...Gerçek şu: Herkes biat ve iman ediyor her konuda. Ve kendi klanı için menfaat ve kayrılma, gerikalanlar için adalet istiyor bu toplumda. Ve hiçbirimiz bunun dışında bırakamayız kendimizi. Masum değiliz.

Haberin Devamı

Medeniyete direnmek

Sosyal, siyasal gelişmeler teknolojiyle direkt ilintilidir. Tarihin başından bu yana. Ateşin ya da tekerleğin bulunmasından internete... Her buluş, her yenilik toplumu dönüştürür, değiştirir. Ve teknolojiye direnmek mümkün değildir. Direnen yok olur. Direnen nostalji olur. Bu yazıyı kağıt kopyadan, okuyorsanız muhtemelen 20-30 yıl sonra yeni nesiller için bir karikatür olacak bir kompozisyonu oluşturuyorsunuz demektir. Çünkü medeniyeti dönüştüren sadece teknolojidir.

Haberin Devamı

Futbolda da mevzu farklı değil. İşte gol teknolojisi... Tarihin belki de en iyi Dünya Kupası’nı izliyoruz. Fransa’nın golünü veren teknolojiden şikayet edecek bir şey var mı? Ve düşünün Kosta Rika’nın İtalya’ya attığı golü o teknoloji olmasa verir miydi Osses... Teknoloji iyidir. Bir manyağın elinde olmadığı sürece yararı zararından fazladır. Bugün bu teknolojiye direnmek yerine ofsayt için de nasıl uygulanabilir, onun yolunu aramak gerekir.

Peki bu futbolun sihrini yok edebilir mi? Futbolda illa bir hakem hatası büyüsü arıyorsanız, her zaman Meksika-Hırvatistan maçında penaltıyı vermeyen bir hakem çıkar. Ya da Benzema’nın İsviçre’ye son saniyede attığı golü beklemeyip maçı bitiren biri.

Bu bir iş değil

Daha önce de bu köşede okudunuz. Milli Takım Teknik Direktörlüğü bir iş değildir. Senede maksimum 15 maçta takımın başında sahaya çıkmak bir meslek olamaz. Oyuncu takibi filan gibi yan görevler de işi kurtamaz. Çünkü, kulüp teknik direktörleri de oyuncu takip etmek zorundadır. Üstüne teknik direktörleri hamlaştıran bir iştir. Löw 2004’ten bu yana atıl... Halbuki onun futbola verecek çok şeyi var. Buna çok örnek verebiliriz. Ama asıl sorun şu. Eğer Ronaldo hem kulüp hem de milli takımda performans veriyorsa, Mourinho da vermeli. Portekiz en iyi oyuncularıyla oradaysa en iyi teknik direktörüyle, hatta Brezilyavari bir onsorsiyumla orada olmalı. Bu iş dünya çapında yanlış yapılıyor. Doğrusu bu değil.

Derbiye çıkmamak

Görüşüm değişmedi. Eğer birbirinin sahasına, salonuna 5 senedir seyirci götüremiyorsan, takımı götürmenin de manası yoktur.

Dolayısıyla bu maçları oynamak da manasızdır. Bu şartlarda ya bu iş düzeltilmeli ya da Galatasaray-Fenerbahçe maçları hiçbir spor dalında oynanmamalı.

Haberin Devamı

Eğer Galatasaray yönetimi, “Biz bundan sonra Fenerbahçe maçlarını oynamayacağız” dese kabul ederdim. Ama rakip sahaya gitmiyoruz demek olmaz. Son maç içeride olsa aynı hakemlere rağmen oynanacak mıydı o maç?

O zaman bu adalet arayışı ya da başka bir şey değildir.

Eğer Galatasaray yönetimi “Biz bundan sonra Fenerbahçe maçlarına çıkmayacağız” deseydi ilkesel olarak itiraz edecek bir şey olmazdı. Ama bu öyle değil. Final maçına çıkmayıp sonra da şampiyonluk kutlaması yapmak, sonra da ‘bak süper kupaya da çıkmayabilirim’ tehdidi savurmakla olmaz. Bu iş ‘Ben çıkmıyorum’ diyerek olur. Evimde, dışarıda ya da tarafsız sahada...

Çünkü şartların hiçbir yerde normal olmadığı bizzat Ünal Aysal tarafından dile getiriliyor zaten.

‘Fenerbahçeli yöneticiler bench’in arkasına gelirse koruma şansımız olmaz’ dedikten sonra rakip salondaki şartlardan şikâyet edip maça çıkmamak olmaz.

İlkesel olarak maça çıkmamak ancak genel durumun vahametini ortaya koyarak yapılabilecek bir hamledir.

Ama burada yapılan tüm günahları rakibe yükleyip kendini melek ilan etmek. Ki böyle yürümez bu mevzu.

Oynamamak doğrudur. Ama bu hamle farklı. Birbirimiz kandırmayalım.

YORUM YAZ