MENÜ

Önce kendin...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Türk Milli Takımımız, bugün yine tarihi bir maca çıkacak. Beklentiler fazla. Tıpkı İsviçre karşılaşmasında olduğu gibi... Kimse galibiyetten başka birşey düşünmüyor. Bu arada evsahibi İsviçre hâlâ toparlanamadı. Çirkeflikleri sürüyor. Blick Gazetesi’nin önderliğindeki Bulvar basını, İmparator’la uğraşmaktan vazgeçmiyor. Fatih Terim’in maç sonu yaptığı, “Onlar hep yazıyor ama ben geliyorum ve kazanıyorum” açıklamasına fena halde takmış durumdalar. Bu konuyu bir İsviçre atasözü ile tamamlamakta fayda var: “Akıllı herşeyin farkına varır, budala ise her konuda fikrini söyler...”
Dedim ya, o gün bugündür! 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda bugün alınacak bir galibiyetle yaratılacak muhteşem sinerji, Ay-Yıldızlı ekibimizi finale kadar, yani Viyana’ya kadar taşıyabilir. Fakat burada onemli olan inanmaktır, mücadele etmektir, yüreğini ortaya koymaktır, rakibi asla kücümsememektir (Zaten 2.02’lik Köller istesek de istemesek de ‘kücümsenemez’). Provokasyonlara boyun eğip tuzağa düşmememiz gerekiyor, tıpkı İsviçre maçında oldugu gibi...
Yine bazı önemli oyun kurallarını kritik sınavımız öncesi hatırlatmakta fayda var diye düsünüyorum: “Futbol bir oyundur. Kazanmak da var, kaybetmek de. Kaybetmek dünyanın sonu değildir! Önemli olan zaten mağlubiyetleri hazmetmektir... Türk Milli Takımı büyük bir değişimin arifesindedir. Bu sebepten ötürü yazımı Yunan filozof Socrates’in bir sözü ile noktalamak istiyorum: “Bir şeyleri değiştirmek isteyen insanlar, önce kendinden başlamalıdır...”

YORUM YAZ