MENÜ

Kaybetmedik!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ev sahibi grupta felaket bir durumda. Le Coq Arena dün gece tıklım tıklım dolar ve Estonya ev sahibi olarak son kozunu oynar diye düşünmüştük... Nerdeeee... Belli ki taraftar çoktan umudunu kesmiş. Bir avuç seyirci Esti Esti diye bağırıyor fakat nafile; Bizim gurbetçilerde yine üstünlük.
Hava soğuk, zemin bir tuhaf, atmosferde yukarıda belirttiğim gibi olunca, zaten ilk 20 dakikaya kadar baktık durduk, tık yok. Ardından Halil’in az farkla auta giden şutu, hemen takiben de Hakan Balta’nın direkte patlayan füzesi. Karşılaşmaya ağırlığımızı koymuştuk fakat ileri uçta bir türlü çoğalamadık. Maçta yarım saat geride kalmıştı, tam Halil işi bitirdi, kaleciyle karşı karşı kaldı, tecrübesiyle Ay-Yıldızı ekibimizi öne geçirir demiştik ki, Alman patentli forvet zoru başardı, meşin yuvarlağı kaleciye nişanladı, hiç yakışmadı kendisine!
İkinci yarıda ise kıran kırana bir mücadele vardı. Evsahibi uyandı, ilk 45 dakika sığ ve sert oyunundan vazgeçip Volkan’ı yoklamayı denedi. Yine de gol pozisyonlarını cömertçe harcayan milli takımımızdı.
Ama olmayınca olmuyor. Hatta Esti, son dakikalarda yüreğimizi ağzımıza getirdi. 3-4 kez “Nayır, nolamaz!” diye haykırdık...
Sonuçta maçta gol olmadı, puanlar paylaşıldı. Bitiş düdüğünden sonra tribündeki Estonyalılar sanki Dünya Kupası vizesi almış kadar sevindiler!

YORUM YAZ