MENÜ

Revizyon kesmez devrim lazım...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Siyah-Beyazlılar için bir sezon daha geride kalıyor, ahlar-vahlar içinde... Tıpkı 2000-2001, 2001-2002, 2003-2004, 2004-2005, 2005-2006, 2006-2007’de olduğu gibi... Lig henüz bitmese de şu anki görüntü itibariyle bu sezonu geçen yıla göre rahatlıkla ‘başarısız’ diye nitelendirebiliriz. Ligde mucizeler olmazsa, Avrupa’ya açılma yolunda tek kapı İntertoto Kupası olarak gözüküyor. Camia içten içe kaynıyor. Herkes bir suçlu arıyor. Oysaki yakın geçmişe kısa bir yolculuk yapıldığı zaman esas sorunun Beşiktaş’ın, karakterine uymayan bir yapıyı benimseme çabaları olduğu görülebilir. Süleyman Seba devrinin kapanmasının ardından Beşiktaş kabuğundan sıyrılıp, hem idari hem de medyadaki imajı açısından yeni bir kimlik oluşturma parolasıyla yola koyuldu. Bu değişim her alanda camiaya heyecan getirdi. 90’lı yılların başında SSCB’nin, ‘Glasnost ve Prestroyka’ ile girdiği yeniden yapılanmanın bir benzeri milenyumun başında Beşiktaş için sözkonusu oluyordu adeta... Ancak kulübün kimliğini tamamen değiştirmeye yönelik bu hareketin SSCB’de olduğu gibi çok sağlam temeller üzerine inşa edilmediği zaman içinde farkedilmeye başlandı. Sadece 100. yılın verdiği rüzgarla kazanılan şampiyonluk Beşiktaş’ta herkesi memnun eden bir sezonun yaşanmasına neden oldu. Zaten Serdar Bilgili ile başlayan dönem günümüze kadar dikkatle incelendiğinde Beşiktaş’ın 100. yıldaki zaferi ve geçen sezon gelen ikincilik dışında şampiyonluk için hiçbir zaman ciddi bir aday olmadığı görülebilir.
Gelelim günümüze... Şimdi herkes “Yok o gitsin, bu devam etsin” diye düşünceler üretiyor. Başkan Yıldırım Demirören’in Beşiktaşlılığı’nı sorgulamak gibi bir niyetimiz yok. Ancak göreve geldiği günden bu yana kulübün ulaştığı noktada ortadadır. Çok iyi niyetli çalışmış olabilir ama başarılı olamadığı da kaçınılmaz bir gerçektir. Bu saatten sonra Beşiktaş’ın kurtuluşu için yapılacak revizyonlar, makyaj kıvamında olur. Yıllardır revizyon yapılıyor, o gidiyor, bu geliyor ama kulüp hem kurumsal hem idari açıdan bir türlü kendini kimliğini bulamıyor. Artık popülist düşüncelerden vazgeçip, gerçeklerle yüzleşme zamanıdır. Gerekirse belli bir süre küçülme politikası izlenip, yapılacak köklü bir devrim kulübü düzlüğe çıkarabilir. Yoksa...

YORUM YAZ