MENÜ

Gökyüzüne uzanan kuleler futbolumuzu dibe batırıyor!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Belediyeler tarafından desteklenen profesyonel futbol takımlarının transfer rakamları ve yıllık harcamalarına bakıldığında; diğer takımlardan daha fazla olduğunu, oyuncu ve antrenör maliyetlerinin bulunduğu ligin çok üstünde rakamlara ulaştığını, futbolla yakından ilgilenen herkes iyi bilir. Peki bulunduğu liglere göre astronomik rakamları belediyeler nasıl ve hangi gelir kaleminden karşılıyor? Bunu hiç düşündünüz mü? Gelin birlikte bakalım...

Cumhurbaşkanımız, neden ‘dikey değil yatay’ diyor?

Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz haftalarda düzenlenen “Şehir ve STK’lar” programında, belediye başkanlarına yönelik yaptığı konuşmasında, şehirlerde artık dikey büyümenin değil, yatay büyümenin hakim olması gerektiğini ve bundan sonra adımlarını ona göre atmalarını söyledi. Aslında mesaj çok netti... Bu cümleden anlamamız gereken nedir? Hemen paylaşayım...

Belediyeler, kulüpler için finansı ‘imar’dan sağlıyor’

Malum belediyeler, kulüpleri beslemek için finansı ‘imar’dan sağlıyor. Sayın Cumhurbaşkanı ilgili konuda yaptığı her konuşmada ‘dikey değil, yatay’ diyor. Yani “Bu kadar para harcanıyor, ama altyapı için beklentiler karşılanmıyor” diyor. Çok kat için verilen izinler ve sonrasında gökyüzüne doğru uzanan binalar sayesinde, belediye kasasına hatırı sayılır paralar giriyor anlayacağınız... Bir anlamda şehirlerin mahvolmasına, çarpık yapılaşmaya; futbol kulüplerine para aktarmak için göz yumuluyor. Anadolu’da bulunan şehirlerimizin gelir kalemleri belliyken, devasa bütçeli futbol takımlarını ayakta tutmak için dikey büyümenin(!) önünün açıldığı, herkes tarafından bilinen bir gerçek olup, bu süreçte kadim şehirlerimiz de yaşanmaz hale dönüşmektedir. Gecekonduların, iki-üç katlı binaların yanında yükselen rezidansların başka açıklaması olabilir mi?

Evlerimiz genişliyor ama gönüllerimiz daralıyor...

Kişilerin desteğine bağlı olan kulüplere aktarılan büyük bütçelerle gündelik planlar yapılmakta, her yıl yapılan yanlış transferlerle paralar buharlaşmakta ve en sonunda kulüplerimiz kapanma noktasına gelmektedir. Bu kadar büyük bütçeler harcanırken o ilin geleceğini ve gençliğini kurtaracak hiç bir proje hayata geçirilmeyerek, (hatta altyapılarda görev yapan antrenörlerin maaşları bile ödenmeyerek) şehirlerimize, tarihimize ve gençlerimizin geleceğine ihanet edilmektedir. Artık bunlara bir son vermeli ve bütçelerimizi gençlerimizin geleceğine etki edecek kalıcı yatırımlara ayırmalıyız. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği gibi; her şehrin bir karakteri, şahsiyeti ve ruhu vardır. Bu ruhla şehir, sakinlerini olgunlaştırır ve medenileştirir. Evlerimiz genişlese de, gönlümüz daralıyor. Binalarımız yükseldikçe ufkumuz kararıyor. Evet günlük başarılar elde etmek için çok kat izni verip plansız yapılaşmayla bina sayılarını artırmayalım, şehirlerimizin ve geleceğimiz olan gençlerimizin de ufuklarını karartmayalım. ‘Dikey değil yatay’daki mesajı doğru anlayalım...

YORUM YAZ