MENÜ

Çimlere basmak yasak! Gardaşım

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ülkemiz Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde başlatılan spor alanındaki gelişim hamlesinden sonra birçok tesise ve yeni stadyuma kavuştu. Bu süreçte özlemle beklenen ve her gün yenileri eklenen yatırımların çoğalması ve son sistem teknolojinin kullanılması profesyonel sporcularımız ve umut beslediğimiz geleceğin şampiyon gençleri açısından tabi ki sevindirici gelişmeler...

Çimde koşmak neden yasak?

Ancak değişen ve gelişen tesislerin yanında değişmeyen zihniyetlerde, sporumuzun dünya çapında hak ettiği yeri bulmasının önünde büyük bir sorun olarak hala karşımıza çıkmaktadır. Geçen gün yaşadığım konuya ilişkin en basit örneği sizlerle hemen paylaşıyım. Mesai saati sonrasında Ankara Anıttepe’de bulunan Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı spor kompleksine koşu yapmaya gittim. Her yaştan insanın orada yürümesi, koşması kısacası spor yapması beni çok ama çok sevindirdi. Bu keyifle ısınma hareketlerimi bitirdikten sonra çim zeminde koşmaya başladım peşimden kenarda ısınan dört genç arkadaşda koşmaya başladı, aradan 5 dakika geçmeden yanıma bir güvenlik görevlisi geldi ve acil olarak çim zeminden inmemizi, koşuya tartan zeminde devam etmemizi söyledi. Gençler sanki çok kötü birşey yapmışcasına önce korktular sonra koşuyu bıraktılar. Ben dayanamayıp neden çimde koşmamızın yasak olduğunu sordum, görevli üst yönetimin talimatı olduğunu söyleyerek kesinlikle çim zeminde koşmama izin veremeyeceğini söyledi, şaşırdım kaldım. Burası halka açık ve herkesin istediği ve dilediği şekilde spor yapması gereken bir tesis, yılların meşhur spor kompleksi, Ankara’nın Anıttepesi...

Buna cevap verilsin

Sporun içinden gelen, yıllarını bu camiada geçiren, hayat felsefesini Türkiye’nin sporda başarılı olması, çocukların gençlerin spor yapmayı sevmesi ve onların kazandırılması üzerine kurgulayan eski profesyonel bir sporcu olarak tabiri caizse bu olay sonrası olduğum yere çakıldım kaldım, bir adım dahi atasım gelmedi.Her yıl çim zeminin bakımı için milyonlar harcanan onlarca ton su ile sulaması yapılan bu tesisler kimin malı, kimin tekelinde buraları kim ne zaman kullanacak bizler bu zihniyetle mi çocukları gençleri, geleceğin rekortmenlerini kazanacağız çok merak ediyorum lütfen birileri cevap versin...

Sadece Ankara değil...

Ankara da yaşadığım olaya benzer bir durumu farklı bir ilde de yaşadım. Serin bir İstanbul sabahında koşu yapmak için çoğunuzun bildiği Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından kullanım hakkının Eyüp Belediyesi’ne devredildiği tarihi Eyüp Stadı’ndayım. Burada da personel koşarak yanıma geldi ve gayet nazik bir şekilde! “Beyefendi çimden koşmak yasak lütfen aşağıya inip oradan koşun” dedi. Evet her şehrimizde tesislerimiz çoğalıp halkımızın hizmetine sunulurken hemen hemen herkesin yaşadığı ancak bir türlü dile getiremediği bir sorundur ÇİMLERE BASMAK YASAK! gardaşım...

Değişim kaçınılmaz

Cumhurbaşkanımızın sporla ilgili yaptığı her konuşmasında dile getirdiği ve tüm spor yöneticilerine talimat niteliğindeki ‘Sporu gençlere sevdirmeliyiz’ sözünün dikkate alınarak, sporu sevdirme ve tabana yayma hamlesine tezat bir durum oluşturan bu ve bunun gibi sorunların ortadan kaldırılması için tesis hamlesiyle birlikte sporu yönetenler tarafından zihinlerde ve beyinlerde de DEĞİŞİM HAMLESİ başlatılması kaçınılmazdır.

Bize ait olanı kullanamıyoruz

Şimdi şöyle bir geçmişe uzanmak istiyorum, yıllar önce evlerde salon kapıları kilitli olurdu içeri bir türlü giremezdik annemizden izin almadan... Belki ayda iki kez misafir gelince açılırdı ve bizler küçük oturma odasında üstüste oturup ödev yapar, televizyon izlerdik.Koca salon dururken neden küçücük bir odaya sıkıştığımıza anlam veremezdik. Yıllar geçti şimdi evlerin salonları misafirden ziyade günlük yaşantımızda bizim geniş, ferah keyifle oturduğumuz alanlar oldu ve geçmişe dönüp o günleri keyifle yâd ederken salon kapılarının neden kilitli olduğunu hala anlamadığımızı düşünüyorum.(Şu anda o günleri düşünüp gülüyorum) Gerçekten benzer biçimde düzenli bakımı yapılan senede sadece 2-3 kez kullanılacağı için bu çim alanlar, eski dönemdeki salonlar gibi misafirin gelmesini bekliyor biz de ev sahipleri olarak bize ait olanı kullanamıyor kenarda kiracı gibi bize zoraki iletilen ne varsa onu uygulamaya çalışıyoruz.

Vatandaşın sesini duyuyor musunuz?

Geçen gün bir amca bana seslendi: “Buralar peyzaj çalışması yapılmış evlerin güzel etkili yeşil bahçeleri değil buralar sadece açılışlar da görüp ne güzel yemyeşil sahalar diyeceğimiz değil 7’den 70’e hep birlikte kullanacağımız alanlar olsun istiyorum” ve sonrasında bir çocuk seslendi, “Ben çimde koşmak, o duyguyu yaşamak istiyorum ben bugünün çocuğuyum belki de yıllar sonra geleceğin çok başarılı Ay-Yıldızlı bayrağı göndere çektiren, İstiklal Marşı’mızı dünyaya söyleten sporcusu... Bana zorlaştıran değil kolaylaştıran, yasak diyen değil bu çim sahalar senin koş rüzgâra karşı koş, büyük hedeflere karşı koş diyen bir ses duymak istiyorum”. Ben de ilgililere sesleniyorum, vatandaşın sesini duyuyor musunuz?

YORUM YAZ