MENÜ

Tuş oldu

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Çok ağır oynuyor Fenerbahçe. Tellal çağırarak pas yapıyor neredeyse. Ayağında top bulunan arkadaşına pas opsiyonu yaratması gerekenler ise sabah uykusundan yeni uyanmışçasına mahmur, maalesef. Tabii o zaman da doğru oyunu oynayamıyorsunuz doğal olarak. Kameni bile topu oyuna sokarken çoğunlukla uzağa vurmayı tercih etti, eliyle topu oyuna dahil etmek yerine. İşin özü, Kjaer’siz savunmanın geriden oyun kurma gücü ve yeteneği dibe vurmuş yazık ki.

Aykut Kocaman rotasyona gitti dün akşam. Neustader değil Mehmet Topal, Volkan Demirel değil Kameni, Isla değil Şener Özbayraklı sahadaydı. Ama bu rotasyondan beklediği avantajı elde edemediği gibi Roman’ı da arar hale geldi, Mehmet’in performansından ötürü. Çünkü, Fenerbahçe’nin yediği o komik ikinci gol Mehmet Topal’ın eseriydi.

Tamam, eğer Ahmethan gününde olsaydı belki daha maçın ilk çeyreğinde 2 farkla öne geçerdi Fenerbahçe. Tecrübe bu kadar önemli işte. Yetenek doğuştandır ama ne yazık ki, yaşanmadan elde edilmiyor tecrübe. İyi de koca Fenerbahçe’nin Üsküp’te tuş olmasının faturasını gencecik Ahmethan’a mı çıkartalım yani? Hayır, bu büyük insafsızlık olur.

Her bölgede omurga sorunu var Fenerbahçe’nin. Valbuena’ya mahkum şimdilik koca takım. Alper bile kendi standartından uzak kaldı (asıl yerinde oynamadığı için olsa gerek) maçın tamamında. Savunmada ise Skrtel tek başına kaldı çoğunlukla. Yetişebileceği her yere yetişse de maalesef yediğimiz ilk golde ayağı kaydı, zeminin azizliğine uğradığı için.

Gerçeği söylemek gerekirse eksiği çok Fenerbahçe’nin. Ama yine de bu denli organizasyon yoksulu olmamalı Sarı Lacivertliler. Bireysel oynayan var, yer tutma sorunu var, akın sonuçlandırma beceriksizliği var, fizik-güç sorunu var, konsantrasyon sorunu var. Dolayısıyla üretim ve takım savunması sorunu var. Eh, bu kadar sorununuz olursa, tuş olursunuz doğal olarak.

YORUM YAZ