MENÜ

Mucize her zaman gerçekleşmiyor maalesef!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ulusal takımımız EURO 2016 Fransa’daki Hırvatistan ve İspanya maçlarında deyim yerindeyse kocaman bir düş kırıklığı yaşattı bize. En az koşan, en az isabetli pas yapan, en az pozisyon yaratan takımların başında yer aldı ne yazık ki bu iki karşılaşmada Fatih Terim’in öğrencileri.
Şüphesiz başka gerekçeleri de var bu dibe vurmanın. Ama bence iç karartıcı görüntünün en önemli nedeni Fatih Terim’di. Zira bizim kalite ve yetenek sorunumuz yoktu. Aksine bu şampiyonanın başat takımlarıyla aşık atacak bir kapasitesi vardı Ay Yıldızlıların.
Yani daha açık bir söylemle, ulusal takımımızın şampiyonadaki ilk iki maçında bizi kara kara düşündüren görüntüsünün ana neden Fatih Hoca’nın doğru on bir ve doğru taktiğe sırtını dönmesiydi.
Halbuki, bu tür turnuvalar kılı kırk yarmayı gerektirir. Misal, Arda bizim gurur kaynağımız. Rüştü Reçber’den sonra Barcelona formasını giymiş ikinci oyuncumuz. İyi de çocuk sezonun yarısında prosedür gereği forma giyemedi. Üstelik, maç kondisyonu eksikliği ayları kapsadı, dolayısıyla bildiğimiz Arda’nın hayli uzağında başladı şampiyonaya.
Keza aylarca forma giyemedi Caner Erkin. Gökhan Gönül’ün hem maç eksiği vardı hem de transfer sorunu yüzünden darmadağınıktı.
Bütün bu sorunlara Mehmet Topal, Hakan Çalhanoğlu ve Arda’nın asıl yerlerinde oynatılmaması da eklenince, ne yazık ki kalitesini gösteremedi millilerimiz.
Buyurun işte. Caner, Hakan Çalhanoğlu ve Oğuzhan’ı dışarıda bırakıp, iki formda oyuncu Emre Mor ve Volkan Şen’le başlayınca Çek Cumhuriyeti maçına, şen şakrak oldu takımımız.
Ama ne yazık ki, ikide bir değil, arada bir karşımıza çıkıyor “mucize” denen şey. Ve maalesef İtalya nanik yaparak İrlanda’ya teslim olunca bir anlamı kalmadı Fatih Terim’in rötarlı doğrularının ve evimize dönmek zorunda kaldık, başka baharlara erteleyerek düşlerimizi.

YORUM YAZ