MENÜ

İnsaf, biraz insaf!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

“Allah belanı versin Aykut” türünden beddualar bile okudum sosyal medyada. Fenerbahçe’nin Konyaspor beraberliğinden sonra, üstelik kimi Fenerbahçeli taraftarlar tarafından edilmiş bir beddua.
Beşiktaş’ın Sivasspor’a kaybetmesinden sonra “Şenol Güneş istifa!” diyen Beşiktaşlılar da gördüm keza sosyal alemde. Üzücü, çok üzücü yaklaşımın böylesi. İnsanın yüzü kızarıyor, içi sızlıyor sığlılığın böylesi karşısında.

Oysa Şenol Güneş Beşiktaş’ı üst üste şampiyon yapmış tek yerli teknik direktördür Siyah Beyazlıların 114 yıllık tarihinde. Keza Şenol Güneş’le ilk kez Şampiyonlar Ligi’nde gruplardan çıkmış Beşiktaş hem de grubu lider bitirerek.

Bütün bu önünde saygıyla eğilmemiz gereken başarılara rağmen ve daha ligin sadece ilk yarısı bitmişken Beşiktaş yenildi diye kalkıp istifasını isteyebiliyor kimi Beşiktaşlılar Şenol Güneş’in. “Sözün bittiği yer” dedikleri bu galiba.

Aykut Kocaman’a gelince… Vicdan sahibi herkesin anımsayabileceği gibi 3 Temmuz depreminde sadece teknik direktörlük yapmamıştı Kocaman. O melun süreçte eğer diz çökmeyip inadına ayakta kalabildiyse Fenerbahçe, bunda Aykut Kocaman’ın eyvallahsızlığı çağrıştıran duruşunun payı yadsınamaz.

Artık Sayın Kocaman’la Fenerbahçe’nin hem Süper Lig hem de Türkiye Kupası Şampiyonlukları yaşadığını hatırlatmama gerek yok herhalde, öyle değil mi?
Tamam, çok yönlü bir maddi ve manevi yoksulluğu var çoğu insanımızın. Bastırılmış öfkesi, ötelenmiş özlemleri var çoğumuzun, kabul. Ama uğradığımız bunca haksızlık, bastırılmış onca duygumuz bile bu denli insafsız olmamızı, kadirbilmezliğimizi haklı çıkarmaz, çıkaramaz. Asla, hem de asla.

Ayrıca Şenol Güneşler Aykut Kocamanlar da öyle çok yetişmiyor bu ülkede. Dolayısıyla, adım başı elimizi sol göğsümüzün üzerine koyarak düşünüp, konuşup ondan sonra söz söylemek zorundayız. Aksi halde, yakamızı bırakmaz melanetler, benden söylemesi.

Not: 2018’in bir düş gibi olması dileklerimle yeni yılınızı kutluyorum.

YORUM YAZ