MENÜ

İlk düğme!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Şöyle düşünelim, şu Fenerbahçe’nin Türkiye standartları üstündeki kadrosunun başında Vitor Pereira değil de Aykut Kocaman, Şenol Güneş, Ersun Yanal, Yılmaz Vural, Ertuğrul Sağlam, Mesut Bakkal, Hamza Hamzaoğlu veya Abdullah Avcı bulunsa, acaba 2015-2016 sezonunu böylesine düş kırıklığıyla sonlandırır mıydı Sarı Lacivertliler?

Yahu koca lig maratonunu böylesi bir kadroyla ikinci bitirmişsin. Peki, bu durumda seni kurtaracak, Fenerbahçe’yi şad edecek son şansın olan Türkiye Kupası maçına bu tercihlerle çıkmak hangi gerekçelerle açıklanabilir Tanrı aşkına?

Tamam “zor” bir futbolcu Caner Erkin. Eleştirilecek, yerilecek tavır ve tutumları da var. Ama sadece ligimizin değil, Avrupa’nın da en öneli sol kulvar oyuncularından biri sonuçta bu çocuk. Kaldı ki, bir teknik direktörün asli görevlerinden biri de sorunlu ama yetenekli futbolcularını hataları konusunda ikna etmek ve ondan yetenekleri ölçüsünde verim almayı sağlamaktır.

Ya Gökhan Gönül’ü maçın son anlarına kadar yedek kulübesinde tutmasına ne diyeceğiz Portekizli teknik direktörün? Van Persie’yi kenara alırken Markoviç’i oyuna alması da ayrı bir teknik direktörlük faciasıdır. Sevgili hocam, Hollandalı neden verimsiz oldu? Çünkü Fenerbahçe’nin orta sahası sezon boyunca hiç bu kadar yoksul olmamıştı. Ama sen bu yetersizliği nispeten ortadan kaldıracak Alper Potuk gibi çok yönlü bir futbolcuyu oyundan alıyorsun. Dolayısıyla Alper kenara alınınca Galatasaray hayal edemediği bir konfor buldu oyunun merkezinde.

Forvet oyuncularına gerekli ortaları yapabilecek kabiliyette elbette Markoviç. Ama aylardır oynamıyor. Bu durumda Alper’i oyundan almak ve mutlak şekilde gole ihtiyaç varken, özür dilerim ama Van Persie ile Fernandao’yu birlikte oynatmamak tam bir teknik direktör yetersizliğidir.

Gerçeği söylemek gerekirse bu sezon boyunca yaşadıklarımızın toplamı şunu kanıtlıyor, ya da hayat bir kez daha gerçeği gözümüze sokuyor: Çok para harcamaktan, çok ünlü futbolcular transfer etmekten ziyade doğru teknik direktörü bulmak önceliklidir. Yani ne pahasına olursa olsun, ilk düğmeyi doğru ilikleyeceksiniz, Aksi halde hüznün elinden kurtaramazsınız yakanızı ve sürekli nanik yapar size rakipleriniz.

YORUM YAZ