MENÜ

Olağan şüpheliler

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Aykut Kocaman gibi bir adam oğlu adama yapılan iftiraları, üretilen aşağılık senaryoları hayretle, ibretle izliyoruz.
Adları şikelere, sahte pasaport dosyalarına girmiş, telefon konuşmaları yayınlanmış ‘makbul yorumcular’ da bu iğrenç koronun en önünde yer alıyor üstelik. İşte Türk Futbolu’nun ve medyasının acınacak hâlinin en bariz göstergesi...
Aykut Hoca önce tribünler tarafından, ardından da yayıncı kuruluşun anlı, şanlı, yanlı ve zanlı yorumcusu tarafından böyle bir zulme maruz kalıyor. Aslında linç çağrısı iki hafta önce NTV ekranından başlıyor. ‘De Nigris’i kasten oynatmayıp böylelikle Fenerbahçe’ye maçı satmış’ diye damgalanıyor ‘Bay Fularlı’ tarafından... Ve de Özer’in penaltı pozisyonu için ortalığı ayağa kaldırmadığı için... Hem de Türkiye’nin en prestijli ekranından geliyor bu çirkin kışkırtma... Eeee... De Nigris Beşiktaş maçında oynadı mı peki?
Aykut Kocaman’dan söz ediyoruz. Son maçta kazandığı bir şampiyonluktan sonra yaptığı dramatik ve saygı dolu konuşma yüzünden, o dönem Fenerbahçe’ye hakim olan zihniyet tarafından aforoz edilmiş saygın bir futbol değeri... Yazıklar olsun!
Böyledir; bu ülkede Fenerbahçe isen, Fenerbahçe forması giyiyorsan ya da giymişsen, Fenerbahçe Başkanı isen, Fenerbahçe yazarı isen ‘olağan şüpheli’ sınıfındasındır, ömür boyu gözaltındasındır. Futbolun egemenleri ve onların biat etmiş müritleri seni anında darağacına çekerler.
Tarafsızlık, adamlık, dürüstlük, yürek, bilgi, beceri, yeterlilik, sportmenlik, centilmenlik, helâl para gibi kavramlar onların ve onların tuttukları takımların tekelindedir çünkü... Haluk Ulusoy Federasyonu dışında tüm federasyonlar da ‘Fenerasyon’dur. Kurulların başındaki ya da içindeki her Fenerbahçeli de dürüst işleyişe çomak sokmak için vardır ya da Aziz Yıldırım ajanıdır. Verilmiş ve verilebilecek bütün hakem kararları Fenerbahçe’yi katletmişse sadece masum, hoş görülebilir bir hatadır. Aksi durum mutlaka komplodur ve kasıt aranmalıdır.
Ümit Kayıhan ve Ali İpek’in gereksiz konuşmalarına hiç girmeden topu sektirelim ve Yılmaz Vural şirinliklerine gelelim: “Yenildik ama en azından işe yaradı, Anadolu takımı kazandı” lafları ıslanmamış bir bakla mı, yoksa güvercin takla mı sayın Vural?
Rezilliğin, kepazeliğin, pespayeliğin bini bir para... Onur, namus, dürüstlük, vicdan mezattan işportaya düşeli çok olmuş.
Futbolun sözde sicil amirleri ile onların işgüzar tetikçilerinin Aykut Kocaman’ı yok etme histerisi mi anormal, yoksa Aykut Hoca’nın biat etmemekte direnip inatla ayakta kalabilmesi mi?

YORUM YAZ