MENÜ

Olacak!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Aslında gerilimli bir maçtı. Malûm; her ne kadar dillendirmeseler de Fenerbahçeliler’in kalbinde ‘tarihin tekerrür eder mi?’ korkusu vardı inceden inceden...
Nereden nereye? 10 yıl önce, 10 sonra... O zaman MTK neredeydi, Fenerbahçe nerede? Ya şimdi? Herhalde Macarlar’ın kıyas mekanizmaları daha üst boyutta çalışmıştır. O zamanki maç, Fenerbahçe tarihini kıran, büken, onarılmaz derecede hasar veren bir maçtı.
Şimdi maç boyunca hatta 2-0 mağlupken bile korkudan ileriye çıkamayan bir rakibe dönüştü... O tarihi yeniden onaran, çeviren ve dönüştüren de, kulübü ileri fırlatan da tribünlerdeki kombineli, formalı taraftarlar...
Rakip defansa ve kaleciye nefes bile aldırmayan, sürekli koşan Güiza hak ettiği alkışı fazlasıyla aldı. Onun yanında bir başka kahraman da Kazım’dı. Şu 1 milyon dolara alınan Kazım... Bana göre Anelka ile Ferdinand yeteneklerini bünyesinde barındıran Kazım. Aragones bu yeteneği biraz daha disipline ederse ortaya olağanüstü bir adam çıkacak. Gökhan yine ‘gönüllerin’ adamıydı. R.Carlos ilk defa kendi adıyla özdeşleşen golünü attı. Sahaya formasını öperek çıkan Emre, o kısacık sürede müthiş heyecan verici işler yaptı. Defansa zaten diyecek yok. Ancak hâlâ aksayan işler var; özellikle de ikinci topların toplanması konusunda...
İlk kornerini 36. dakikada kullanacak kadar korkak oynayan MTK; Fenerbahçe’nin kalitesini ve kalibresini test edeceği bir takım değil. Sarı-Lacivertliler’in zaman zaman oyundan kopması ve kesik kesik oynaması, bir sonraki turda başına bela açabilir.
Ön eleme maçlarında alınacak çeyrek puanlar bile çok ama çok önemli Fenerbahçe için. Çünkü seneye büyük olasılıkla torba değiştirecek. Budapeşte’deki maça da bu bilinçle çıkmak şart.

YORUM YAZ