MENÜ

Karar maçları

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fenerbahçe’nin geçen yıldan bu yana oluşan ilginç bir futbol karakteri var. Umulmadık maçlarda akıllara zarar puanlar kaybederken, kritik ve stres derecesi yüksek ‘karar maçları’ndan firesiz geçiyor.
Beşiktaş maçı zorlu bir periyodun başlangıcı aynı zamanda. Belirleyici niteliği sahip üst düzey bir karşılaşma. Elbette şampiyonluğu tayin edecek bir maç değil. Ancak Fenerbahçe İnönü’den galibiyetle ayrıldığı taktirde, en azından seneye tekrar Şampiyonlar Ligi’nde olmayı büyük ölçüde garantiler.
Kulübün kendi iç dinamikleri ve vizyonu açısından istikrar ve süreklilik, kuyruklu yıldız gibi bir görünüp bir yok olan geçici başarılardan çok daha önemli.
Fenerbahçe stresi yüksek maçları sakin oynayabilen, bırakın rakip sahayı kendi tribünlerinin olumsuz baskıları karşısında bile soğukkanlılığını kaybetmeyen, kendini bozmayan bir ekip. Ayrıca kadroda şampiyonluk yarışının stresine alışkın futbolcular da çoğunlukta... Bu da takımın genel karakterini oluşturuyor.
Beşiktaş, yarıştan kopmamak için mutlak kazanmak zorunda olan takım. Bu da Fenerbahçe açısından bir başka önemli avantaj. Bu takım önce Appiah’ı kaybetti. Sonra en formda dönemini yaşayan Deniz’i... Sonra Kejman’ın ameliyatı, ardından Roberto Carlos’un sakatlığı. Aurelio’yu kafa karışıklığına itip oyun standartını düşüren transfer girişimlerini de... Hedefte kırılma yaratabilecek Gaziantepspor ve Sivasspor gibi karar maçlarındaki hava ve saha koşullarını da alt alta toplarsanız, hangi hengamelerin aşıldığını daha rahat görürsünüz. Bunca olumsuzluk, stres ve yoğun maç trafiği arasında Şampiyonlar Ligi’nde kulüp tarihinin en önemli başarısının elde edilmiş, bugüne kadarki en yüksek puanın toplanmış olması da bir başka önemli gösterge.
Beşiktaş maçına gidilirken en önemli handikap, camianın Chelsea maçını konuşmaktan bir türlü kopamaması. Tehlikeyi çok iyi sezen Zico, üstüne basa basa ‘maç maç düşünmeliyiz’ vurgusu yapıp, rahatsızlığını dile getiriyor. Ancak takımın bugüne kadar kulvarlar konusunda kafa karışıklığı yaşadığı da inkar edilemez bir gerçek.
Fenerbahçeli futbolcular tıpkı hocalarının istediği gibi, sadece oynayacakları maça odaklandıkları sürece, başa çıkamayacakları stres de, rakip de yok. Ancak tersi olduğunda ağır ve telafisi olmayan sonuçlar da sürpriz değil.
Kabul, Chelsea’yi aşıp yarı finale uzanmak şampiyonluğa tercih edilebilecek bir başarı olur. Ancak seneye tekrar devler arenasında olmak da yarı finale tercih edilebilecek başarıdır. Çünkü kulübün hedefleri ve vizyonu daha çok ikinci şıkkı gerektiriyor.

YORUM YAZ