MENÜ

En kötüsü buysa!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Yazarımız Hasan Ali Atasoy, 4 soru 4 cevapta Fenerbahçe’yi değerlendirdi:

1
Fenerbahçe kötü başladığı sezonda ilk yarıyı liderin 2 puan gerisinde tamamladı. Bu tabloyu nasıl yorumluyorsunuz


-Fenerbahçe kötü değil, çok çok kötü hatta felaket başladığı bir sezonu 2 puan geride 4. sırada tamamladı. Bir takımın ancak bir kaç sezon toplamında yaşayabileceği bütün melanetler yan yanaydı, üst üste, alt altaydı. Hoca ve sistem değişikliği, gidenler, gelenler, uyumsuzluklar, uygunsuzluklar, oyunsuzluklar, tribünlerdeki gerilim... Bunların hepsi bir aradaydı... Mücadele, oyun zekası, yardımlaşma, paslaşma dibe vurmuştu. İlk 6 altı haftada 4 mağlubiyet de olabilecek en kötü senaryoydu. Gerilim ve özgüven kaybı tavan yapınca, koca ilk yarı bıçak sırtında geçti. Ligden tamamen kopmayı engelleyen de derbi galibiyetleri oldu. Bütün olumsuzluklara rağmen ilk yarıyı 2 puan geride tamamlamak, çok akıllıca değerlendirilmesi gereken büyük bir avantajdır. Bu sıralama, Fenerbahçe için değil rakipler açısından büyük şanstır. Çünkü Fenerbahçe geçen sezondaki performansının yarısını bile ortaya koyabilse, hiç tartışmasız en az 10 puan farkla zirvede olurdu.

2 Teknik Direktör Aragones ısrarla ve üstüne basa basa transfer istemediğini dile getirirken, yönetim ayrı telden çaldı. Hangisi doğru? Transfere ihtiyaç var mı? Var ise hangi bölgelere

-Bütün itirazım yıllardır sabırla oluşturulup oturtulan orta saha saltanatının lağvedilmesine hatta tedavülden kaldırılmasına... Bu durum hem defansı çökertti hem de forveti... Takımın direnç noktaları çökertildi, tüm dengeler allak bullak oldu. Kendi oyununu kabul ettiren inatçı Fenerbahçe gitti, rakibi koşulsuz kabul eden korkak, kırılgan ve hatta neredeyse ‘kaderci’ bir Fenerbahçe geldi. Rakip oyuncular artık ‘terk edilmiş bölge’ haline gelen Fenerbahçe orta sahasını elini kolunu sallaya sallaya geçip, defans ya da kaleciyle burun buruna gelmeye başladı. İlk planda orta sahaya, oyunun her iki yönünü de oynayabilen kalitesi ve kariyeri tartışılmaz bir yabancı takviyesi acilen şart! Ayrıca takımın mücadele gücünü, enerjisini, oyun zekasını, kanat akınlarını ve pas trafiğini sıçratacak en az 2 yerli futbolcuya da ihtiyaç var.

3 Peki sizce ilk yarının sonlarına doğru Fenerbahçe’de bir toparlanma ve iyiye gidiş süreci sözkonusu mu? Alex kalmalı mı?

-Bence takım hâlâ dengesini, balansını bulabilmiş değil. İçeride ve dışarıda her maçı her sonuca açık görünüyor Fenerbahçe’nin.. Deivid’in takıma girmesiyle pas trafiğinde ve hücum gücünde bir rahatlama olduğu gerçek ama hâlâ kırılgan bir zemin üzerinde duruyor. Mücadele ve oyun gücü kesinlikle yükseltilmeli. Alex’e gelince, bu forma altında jübile yapması gereken özel ve örnek bir adam...

4 Aziz Yıldırım federasyona hakaretten 2 yıl men cezası almıştı. MHK Başkanı’na Federasyon Başkanı’nın yanında küfreden Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören ise 90 gün. Ne diyorsunuz?

- ‘Fenerasyon’ uygulamaları işte; alışılmış ve kanıksanmış! Beşiktaşlı köşe yazarları yorumlasın bunu... Demirören veya Bilgili kamuoyundan özür dilemek yerine, maddi ve manevi mirasını hoyratça çarçur ettikleri Süleyman Seba’dan özür dileyip elini öpsünler.

YORUM YAZ