MENÜ

Ders notları

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Her konuda ders vermek üzerine programlandığını zannedip, bu yüzden de hayatlarının neden tekerrürlerden ibaret olduğu konusunu algılayamayanlara, Avrupa Şampiyonası’ndan devşirilmiş bazı masum sorular:

1- Anti futbol ihtilâli ile son şampiyon unvanını eline geçiren Yunanistan’ın 4 yıl sonra ‘0’ puan çekmesi ne anlama geliyor? Peki bunlardan hangisi tesadüftü? Önceki mi, bu mu?
2- Türk futbolseverler futbolun yeşil çimler üzerinde oynandığı gibi en basit ve en temel gerçeği yeniden hatırladı. Federasyon yetkililerinin de kıyas mekanizmaları çalışmış mıdır, bir eylem planı var mıdır? Peki ligler başladığında o ilkel görüntü değişecek mi zannediyorsunuz?
3- Turnuvada en çok kart gören milli takım oluşumuzun en mantıklı açıklaması ne olabilir? Peki ya diğer takımların en sinir bozucu düdüklerde dahi hakemlere itiraza bile yeltenmemesinin altında yatan nedir?
4- Fenerbahçe’de görev yaparken en aşağılayıcı sıfatlarla, dudak büzmelerle yerin dibine sokulan Löw ve Hiddink’in bulundukları yer ve elde ettikleri başarı nasıl izah edilebilir? Medyayı boşverin, burada asıl önemli olan Fenerbahçeliler’in bu konuda ne düşündükleri değil midir?
5- Futbol lobisi en güçlü ülkelerin kiminin turnuvaya katılamaması, kiminin de turnuvada oynarken zaman zaman bariz hakem hatalarına maruz kalması neyin göstergesi olabilir?
6- Anlı şanlı futbol yorumcularımızın (ahkâm-ül mülk) Avrupa ve Dünya futbolu hakkındaki bilgi, algılama ve ifade düzeyini kimler algıyabildi? Peki bu arkadaşlar yetersizliğin ve cehaletin farkına varmış olabilirler mi?
7- Kaleci Volkan, kariyerinin en önemli maçlarına çıkabilecek fırsatı yakalamışken, milli takımı çeyrek finalden edebilecek saçmalığı yapmaktan mutlu oldu mu? Peki bu ‘çok dil bilen’ oyuncumuz bundan sonra kime nasıl güven telkin edecek?
8- Bütün rakip teknik direktörlerin ve dünya medyasının Türk Milli Takımı’nın futbolunu ve başarısının sırrını çözemediğini dile getirmesi, sürekli ilahi gerekçeler aranması, gerçekte sistemsizliğin sistemimiz olduğu anlamına gelmez mi?
9- Türkiye’nin yayıncı kuruluşu, ekranlardan fışkıran güzelliklere, çekimlere ve açılara bakarak, maçların nasıl yayınlanması gerektiği konusunda gerekli notları ajandasına almış mıdır? Yoksa ‘hayvan 1, hayvan 2’ hitaplarıyla sazan muamelesi yapmaya devam etme kararlığında mıdır?
10- Spor medyası, Tanrı ilan ettiği ve herkesi tapınmaya zorladığı kişilerin, sonunda gerçekten kendini Tanrı zannedip, onlara da kul muamelesi yapabileceğini kavrayabilmiş midir?
11- Tartışılmaz yetenek Arda Turan’ın, durduk yerde eski federasyon başkanına teşekkür etmesi lig şampiyonluğu ile mi alakalıdır? Değilse bu kimin fikridir? Söyleyene mi, söyletene mi bakmalıdır?

YORUM YAZ