MENÜ

Biçerdöver

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Özde değil sözde ‘süper’ olan ligimizde, sahaların zemini, futbolun yıllardır oturtulduğu zeminin birebir kopyası. Çimler bile utanca isyan etmiş olsa gerek, çürümeye bırakmış kendini yurdun her yanında... Ankara Rüzgarı da hafif yollu sabote ediyordu zaten olmayan futbolu. Serdar Coolbilge de uzun bir aradan sonra ‘yeşil olduğu ileri sürülen’ sahalarımıza geri dönmüştü.
Neyse gelelim maça.. Sarı Lacivert’in Sarı-Lacivert’e karşı mücadelesinde, koca ilk yarıdan akıllarda kalan doğru dürüst tek pozisyon yok. Biçerdöver İlkem’in Önder’e ceza sahasında çektiği ve ‘pas’ geçilen iki ‘künde’ hareketinin dışında. Herhalde bu görmezden gelişler, istisnasız her hakeme ödül, övgü ve terfi olarak geri döndüğünden olsa gerek... Varlığı yokluğu belli olmayan Kemal’in, saçma sapan sarı kartlık hareketi ile Tolga’nın Kejo’yu hedef alan tehditkârlığını da ıskalamayalım.
Fenerbahçe, hata yapma korkusu yüzünden hatalar zincirine esir oldu. Topu sürekli defansta geveleyip durdu. Darmadağınık bir haldeydi takım. Hal böyle oyunca oyun iyice kilitlendi. İkinci devrede de yine paramparça, uyurgezer ve maçın önemini zerre kadar kavrayamamış bir Fenerbahçe vardı sahada. Ankaragücü’nün 3 mutlak gol pozisyonunu önleyen Serdar Coolbilge gecenin adamıydı. Lider olma fırsatını da tepti demek, hem futbola haksızlık hem de bonkörlük; Fenerbahçe hiçleri ve yokları sergilediği gecede, piyangodan çıkan 1 puana yatıp kalkıp şükretmeli.

YORUM YAZ