MENÜ

Beyinsiz

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Sürat köprüsünde ilerlerken, durduk yerde direksiyonu sırat köprüsüne kır. Sonra her maçın kritik ve bıçak sırtı hale gelsin. Sonra o stresin altında kal, arabayı devir.

Kayıplar, ayıplar, varlar, yoklar, ahlar vahlar. Rakiplerin stoperleri senin ceza sahanda, senin santrforların orta sahada bile yok. Her futbolcu ayrı ayrı kendi maçını oynuyor. Hiçbir yere ulaşmayan bir merdiven gibi.

Alex yokmuş, mücadele yokmuş, güç yokmuş, kondisyon yokmuş, futbol yokmuş ne gam. Bu Fenerbahçe’nin Hıncal dışında hiçbir şeye ihtiyacı yok. Ben demiyorum ilgilisi, bilgilisi, yetkilisi söylüyor.

Bu maçın önemi konusunda en küçük bir kararlılık, tek bir bilinç kırıntısı, minicik bir organize hareket gördünüz mü?
Fenerbahçe’de her maç birkaç ‘döktüren’, fazlasıyla da ‘dökülen’ var. Halbuki takımın ihtiyacı her futbolcunun normal bir seviyede oynayabilmesi. Savrulmadan bir vasat tutturabilmesi.

Süper Lig’in en çok faul yapılan, örgütlü dayak yiyen futbolcusu Emre dışında yırtınan, didinen, canını dişine takan, doğru pozisyon alan, boyuna rağmen her kafa topuna yükselen bir tek bile adam yok. Her şeye o yetişmeye, o direnmeye çalıştı. Ya onun inadı da olmasaydı.

Şampiyonluktan kopuyormuşsun, hedeften uzaklaşmışsın olsun. Zaten bunların tek nedeni, bu kulübün bir Hıncal’ının olmayışı.

Alex yokluğunda beyinsiz oluyor Fenerbahçe. Varlığında da yığınla beyinsizliğin üzeri örtülüyor.

YORUM YAZ