MENÜ

Sevgisiz Galatasaray!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Çok bilinen bir klişedir, Nazım Hikmet'in ressam Abudun Dino'ya sorduğu soru: "Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?" Cevabı olmayan bir sorudur bu. En büyük ressamın fırçası dahi yetmeyebilir bazen mutluluğu çizmeye. Lakin bazen fırçanın gücünün yetmediği yerde, denklanşörün sihiri devreye girer. Anı öyle bir yakalar ki, adeta yaşananların özeti gibidir. Yazarların, ressamların yıllar boyu anlatamadığını tek bir krareye sığdırır fotoğrafın büyüsü. Galatasaray'ın şampiyonluk kutlamalarında böylesi iki kare vardı ki, yıllarca hafızalardan çıkmayacak cinstendi. Servet Çetin'in arkadaşları tarafından seremoniye kucakta taşındığı ve Özhan Canaydın'ın başını Adnan Polat'ın omuzlarına dayadığı an, Galatasaray'ın başarısının altında yatan asıl etkeni açıklıyordu. İşte o an fotoğrafçılar denklaşöre basarak sevgi ve mutluluğu dondurdu, ölümsüzleştirdi. Sarı-Kırmızılı takımın sırrını en açık biçimiyle ifşa eden bu anlamlı fotoğraflar, Galatasaray'da sevgi yok diyenleri de tekzip ediyordu. Mutluluğun resmi çizilememişti, ama çekilmişti! Galatasaray'ı beklenmedik anlarda zafere götüren bu sevgi, bu bağlılık, bu aidiyet duygusuydu. Elbette bir takım gruplaşmalar, çekişmeler, kavgalar, ihtiraslar, dedikodular Galatasaray'da da vardı. Ancak, söz konusu camianın çıkarları olduğu zaman herkes kişisel hesaplarını bir yana koyarak kenetlenebiliyordu. Bu, Galatasaray'ı Galatasaray yapan değerler bütünüdür. Ve sadece Sarı-Kırmızılı camiaya özgüdür. Rakipleri Galatasaray'la yarışırken, sadece sportif gücünü, ekonomik yönünü değil, bu özelliğini de dikkate almak zorundadır. Yoksa, her iki üç yılda bir hüsran yaşama olasılığı hep olacaktır. Dünyanın en önemli futbolcularını çuval dolusu parayla satın alabilirsiniz. Ama sevgiyi satın alacak para daha tedavüle çıkmadı!

YORUM YAZ