MENÜ

Pekin 2008 neden önemli?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Sessiz sedasız bir olimpiyat yılına daha girdik. Her ne kadar bunun ülkemizde gelişmiş ülkeler kadar önemi olmasa da tüm branşlarda hummalı bir çalışma devam ediyor. Olimpiyat kotası alamayan branşlar, çeşitli uluslararası turnuvalarda boy göstererek Pekin’e gidecek sporcu sayısını arttırmanın yollarını arıyor. Peki bu çalışmalar sadece bildiğimiz normal sporlarda mı gerçekleşiyor? Elbette hayır.
Olimpiyatın bir de arka yüzü var. Bizim henüz yeni yeni aşina olduğumuz görünmeyen yüzü... Gözlerden, gönüllerden ırak kendi halinde ayakta durmaya çalışan engelli sporundan başka bir şey değil bahsettiğimiz. Bilindiği gibi engelli sporunun da olimpiyatı Paralimpik Oyunları’dır. Olimpiyat Oyunları’nın hemen ardından gerçekleşen Paralimpik Oyunları ülkemiz için yeni bir kavramdır.
Bu konuda o kadar geç kalmışız ki, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi bu yıl 100. yılını kutlamaya hazırlanırken, onun muadili Türkiye Milli Paralimpik Komitesi, henüz bir kaç yıllık bir geçmişe sahip. 8.5 milyon engelli insanını yok sayan bir ülke için elbette yadırganacak bir şey değil bu durum! Bu konuda geç kaldık kalmasına da son yıllarda umut verici gelişmeler de yaşanmıyor değil. Engelli sporu her geçen yıl daha geniş kitlelelere yayılıyor. Sporcu sayısı katlanarak artıyor.
Bedensel Engelliler Spor Federasyonu faaliyet alanını kısa sürede 10 branşa kadar genişletti. Görme Engelliler Federasyonu tarihinde ilk kez Paralimpik Oyunları’na sporcu götürme hakkı kazandı. Judoda 1 sıklette paralimpik vizesi alan Görme Engelliler Federasyonu, atletizmde de kota almak için çalışmalarını sürdürüyor. Sydney 2000’de sadece 1 sporcuyla Paralimpik Oyunları’na katılan Türkiye, Atina 2004’de bu sayıyı 8’e çıkarmış, hatta atıcılıkta Korhan Yamaç’la 1 altın, 1 bronz kazanarak tarihinde ilk kez madalyaya uzanmıştı. Sporcu sayısının Pekin’de 20, madalya sayısının da en az 5 olması hedefleniyor. Atıcılıkta 3 masa tenisinde 1 sporcu için vize alan Bedensel Engelliler Spor Federasyonu, okçuluk, atletizm, yüzme, halter, yelken ve tenis gibi branşlarda paralimpik barajını aşmak için yoğun çaba sarfediyor. Temennimiz o ki, her iki federasyon da önlerine koydukları hedeflere kısa zamanda ulaşır, engelli sporunun ülkemizin yüz akı olmasına vesile olur.
Bırakın spor yapmayı, henüz daha evlerinden çıkmaya cesaret edemeyen engelli insanlarımız için Pekin’de elde edilecek başarıların çok ama çok büyük önemi var. Engelin, hiç bir şeye engel olamayacağı inancını onlara kazandırmanın en temel yolu, Paralimpik Oyunları’na katılacak sporcu sayısını patlatmaktan ve kucak dolusu madalyalarla geri dönmekten geçiyor. Türkiye, Pekin’de bunu başarabilecek güce ve potansiyele sahiptir. 2008, engellilerin yılı olacaktır. Şimdiden kutlu olsun.

YORUM YAZ