MENÜ

Kral çıplak mı?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Hani, elim varmıyor bunları yazmaya ama... Mızrak çuvala sığmıyor ki artık. Tamam, yaşayan bir efsanesin. Türk futboluna, Galatasaray’a olağanüstü hizmetlerin oldu. Hakkını teslim etmemek nankörlüğün dikalasıdır. O nedenle, Hakan Şükür’ün hakkı Hakan Şükür’e! Sadece hakkını vermedik sana... Sevgimizi de verdik. Gönüllerimizin en müstesna yerinde sana yer açtık. Başımızın tacı yaptık. Ufak tefek kusurlarını görmezden geldik. Seni eksiğinle, ziyadenle sevdik, saydık. Kimimiz oğlu gibi gördü seni, kimimiz ağabeyi, kimimiz de kardeşi... Sen hayatımıza öylesine sızdın ki, içimize işledin. Senin sevinçlerinle gönendik, üzüntülerinle kahrolduk. Seninle ağladık, seninle güldük. Başarılarınla coştuk, gururlandık.

Yoksa hep bu muydun da biz mi farkında değildik
Lakin sana bir haller oldu son zamanlarda. Belki o haller daha önce de vardı sende; farkında değildik! Bilirsin, aşkın gözü kördür! Florya’da krallık kurduğun söylendi. Adın hep gruplaşmalarla anılır oldu. Gollerinden, futbolculuğundan çok, dinsel motifli bir oluşumun temsilcisi olduğun ve bu oluşum için genç futbolcuları devşirdiğin gündeme geldi sürekli. Geldi gelmesine de, sen de hiç bir zaman inkâr etmedin ki! Hep dedikodulara çanak tuttun! Bilemeyiz. Günahı boynuna! Konumuz da bu değil zaten.
Hep ağabeylik yapmakla övündün durdun. Bu yönüne sürekli vurgu yaptın. Kardeşlerini hep kucakladığını, onlara yardımcı olduğunu dile getirdin. Bunlar yazıldı, çizildi. Takdir topladın! Gelgelelim, fiili durum böyle mi acaba? Son derbi bizlere bu konuda az da olsa ipucu verdi, sanırım. Maçın bitimine yarım saat varken kenardan kalkan tabelada numaranı görünce, yüzün ekşidi. Başını bir o yana bir bu yana salladın. Haklıydın. Bu değişiklik bir çok futbol otoritesinin yanısıra bana göre de hataydı. Ama ondan sonrası... Kulübeye bakmadan soyunma odasının yolunu tuttun. Sahada mücadele veren gencecik adamları, kulübede oturan 17-18 yaşındaki çocukları ezeli rakibin karşısında yapayalnız bıraktın. Hani nerde kaldı, ağabeylik, liderlik? Galatasaray Kaptanı böyle mi olmalı? Bir kapristir, bir küskünlüktür, bir kırgınlıktır gidiyor. Hocana, yönetime, arkadaşlarına tavır üstüne tavır alıyorsun. Senin suyundan gitmeyeni dışlıyor, sana biat edeni himaye ediyorsun.

Seni sen yapan üstündeki o kutsal formadır...
Seni, 1992’de çiçeği burnunda Galatasaraylı iken gözünü kırpmadan ideal kadroya alan, kaçırdığın gollerle saç baş yoldururken sana arka çıkan, senin kendini geliştirmende büyük emeği geçen Feldkamp’a şimdi cephe alabiliyorsun. 75 yaşındaki adamı sana doğru koşarken elinle iterek, gol sevincine ortak etmeyebiliyorsun. Ne diyelim, helal olsun! Bu da bir tıynettir! Ama biliyor musun ki, bu davranışlarınla Galatasaray’a ne kadar zarar veriyorsun? Seni sevenlere karşı ne kadar antipatik olduğunun farkında mısın? Eminim, değilsin! Sevgili Kral! Hep cepten yiyorsun. Sevgimizi yiyip bitiriyorsun. Galiba sadece kendine kralsın! Kendini merkeze koyuyorsun, Galatasaray’ın senin etrafında döndüğünü sanıyorsun. Yanılıyorsun. Unutma ki, Hakan Şükür’ü Hakan Şükür yapan o üzerindeki kutsal formadır. Seni sevenler de o formanın içinde olduğun için sevdiler. O sevgiye layık ol. Lütfen...

YORUM YAZ