MENÜ

Kaçış sona erdi!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Sadece atletizmde değil, bisiklet, halter, güreş gibi branşlar başta olmak üzere güce ve mukavemete dayalı bütün sporlarda geçmiş yıllarda şöyle bir motto vardı:

Yapan yapmayan yoktur, yakalanan yakalanmayan vardır! Ergojenik yardım adı altında kontrolsüzce alınan ilaçlar, o dönemde yapılan denetlemelerde gözden kaçabiliyordu. Zira, silici olarak bilinen, bir nevi ‘panzehir’ diye niteleyebileceğimiz ilaçlar, doping ihtiva eden ilaçların denetlemeler öncesi etkisini sıfırlayabiliyordu.

Bir diğer yöntem ise, ilacın belli bir zaman zarfında vücuttan atılabilmesi yoluyla denetlemelerde çıkmaması üzerineydi. Burada hesaplamayı iyi yapan sporcu ve antrenörü yırtıyordu! Elbette, konunun çok fazla uzmanı değiliz ve bizim bilmediğimiz daha nice kaçış yöntemleri vardı kimbilir! Lakin tıp teknolojisideki baş döndürücü ilerlemeler ve Dünya sporuna yön verenlerin artık bu işe sıfır töleransla yaklaşması, ‘yakalanan-yakalanmayan’ sürecinden ‘yapan-yapmayan’ sürecine geçişi hızlandırdı. Bunun pratikte somutlaşmış hali ise ‘Biyolojik pasaport’ oldu. Bu yöntemle sporcular yarış sonrası denetlemelerde temiz çıksalar dahi, geçmiş yıllarda kapalı kapılar ardında işledikleri günahları bir bir açığa çıkıyor. Bugün karşılaştığımız manzara da tam olarak budur. Her ne kadar Elvan’ın CAS süreci devam etse de, artık bir dönemin sonuna gelindiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bundan böyle yapan yakalanacak! Şeytanın aklına gelmeyecek yeni sıradışı kaçış yöntemleri bulunana kadar!..

YORUM YAZ