MENÜ

Jo faktörü

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Her şeyden önce böylesine kişilikli bir takım yarattığı için Yılmaz Vural’ı kutlamak lazım. Sezon başı itibariyle küme düşecek ilk takım gözüyle bakılan Kasımpaşa ligin en pozitif futbol oynayan takımlarından biri olduğunu dün gece Galatasaray karşısında bir kez daha kanıtladı. Mavi-Beyazlılar, mütevazı kadrosuyla Türkiye’nin en pahalı ekibine karşı cesur bir futbol oynamakla kalmadı, oyunun belli bölümlerinde daha etkili pres yaptı, daha iyi top çevirdi.

Fenerbahçe’nin yenilmesiyle birlikte aradaki puan farkını açma fırsatını yakalayan Galatasaray’da ise Rijkaard’ın sahaya sürdüğü kadro, beraberinde büyük riskler de taşıyan bir yapıdaydı. İleride görev alan dörtlü, hücum zenginliği yaratabilecek olmasına karşın pres özelliklerinin yetersiz oluşu nedeniyle takım savunmasını arızaya uğratacak oyun karakterine sahiptiler. Nitekim, Kasımpaşa’nın baskı kurduğu bölümlerde en az üç oyuncunun ileride kalması, savunmayı ve iki ön liberoyu oldukça zorladı. Her şeye rağmen Galatasaray bu bölümde farkı açacak pozisyonlar da buldu. Başta Dos Santos olmak üzere forvetlerinin geliştirdiği kontrataklarda golü bulamamasının en büyük sebebi pas seçimlerinde yapılan tercih ve zamanlama hatalarıydı.

Dün gecenin Sarı-Kırmızılı takım adına en büyük kazancı Jo ve Dos Santos’un giderek takıma intibak etmiş olmalarıydı. Özellikle Jo, Hakan Şükür’den sonra özlenen pivot santrfor özlemini giderecek bir görüntü sergiledi. Sambacı, kendisini çok iyi savunan genç Barış’a rağmen ileriye atılan her topa sahip olarak arkadaşlarına servis yapmayı başardığı gibi, alan boşaltarak gerideki oyuncuları pozisyona sokmaya çalıştı. İnsan, keşke Avrupa’da da oynayabilseydi demekten kendini alamıyor.

YORUM YAZ