MENÜ

Hakem önce insandır!

Abone Ol Google News

Hakemler da sizin bizim gibidirler. Etten, kemikten, sinirden oluşurlar. Yerler, içerler, ağlarlar, gülerler, özlerler, çoluk çocuğa karışırlar. Onların da hayalleri, beklentileri, düş kırıklıkları vardır. O nedenle, kolay değildir, insan olup da insana dair bir takım zaafiyetlerden arınabilmek. Onlar da bir an dalabilir, görmeyebilir, hata yapabilirler. İçlerinde bazılarının bir takım hesapları da olabilir elbette! Onları yönetenlerin içinde de ince hesaplar yapanlar vardır mutlaka! Mümkündür. Kimin hesabı yok ki! Biz ne kadar kirliysek, hakemler de o kadar kirlidir. Sizin bizim çocuklarımız, akrabalarımız, kan bağımız değil midir sonuçta onlar da? Yani içimizden birileri! Onun için zihnimizde yarattığımız bir takım senaryoları gerçekmiş gibi algılayarak, başarısızlıklarımızı hakemlere vehmetmekten vazgeçmeliyiz. Hakemler rüzgar gülü gibidir! Bir gün sana bir gün bana! Ondan dolayı, kimse ne tam mağdurdur, ne de tam mağrur. İç içe geçmiş, karanlık, grift ilişkilerin sonucudur, son haftalarda olanlar. Ve hepimiz bu oyunun bir parçasıyız. Kimse ne siyahdır, ne de beyaz. Herkes gridir. Birbimizden farkımız, küçük nüanslardır. Grinin tonları dediğimiz nüanslar. Bundan önceki yıllarda ne kadar temiz lig oynanıyorsa, bugün de o kadar temiz ligimiz var. Mesele bu kadar basit aslında. Sözü fazla uzatmanın alemi yok. Geçelim futbola:

Haberin Devamı

Herkesin yeni bir Anadolu ihtilali olur mu diye beklenti içine girdiği son haftalarda Sivasspor, bir kez daha düz yolda araba devirdi. Gerek maddi olanakları, gerek kadro kalitesi bakımından Üç Büyükler'le kıyas bile edilemeyecek olan Yiğidolar'ın olayı bu noktaya kadar getirmeleri bile bir başarı tabii ki... Ama yine de gönül, finiş çizgisinde pes etmemelerini istiyor. Sivas, Fenerbahçe ile Beşiktaş'la sahasında berabere dahi kalsaydı, bugün şampiyonluğun 1 numaralı adayıydı. Şimdi ise altına alması gereken üç rakip var. İşleri kolay değil. Ligde bitime 5 hafta kala üstte ve altta kıran kırana bir mücadele sürerken, Başkent'in göbeğindeki zeminin bostan tarlasına benzemesi kimin ayıbıdır, onu da burada sormak gerekir.

Haberin Devamı

Son olarak Yattara'ya bir çift söz: Tamam kadeşim, iyi futbolcusun. Ama iyi futbolcu olmak, adam olmak anlamına gelmiyor. Sahada rakiplerinin emeğine, alınterine saygılı olmak, onlarla dalga geçmemek futbolda en önemli düsturdur. Önce tevazuu. O tekme hayatını kararatsaydı ne olacaktı? Bundan sonra kimsenin gururuyla oynama!

YORUM YAZ