MENÜ

Akıl, akıl gel peşime takıl!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Şu bir gerçek; dünyanın en coşkulu taraftarı Beşiktaş taraftarı. Ama o coşkuyu Beşiktaş’ta ilk yarıda görmek mümkün değildi, futbolcular bu bölümde taraftarına ayak uyduramadılar. Belli ki, aylar sonra gelecek olası bir liderliğin stresini kaldıramadılar.
Galatasaray ise daha sakin ve şuurlu başladı. İlk 50 dakika gole daha yakın olan taraftı. Orta alanda Beşiktaş’ı atağa kaldıracak ayaklara iyi baskı uyguladılar. Forvetteki bağlantıları baştan kestiler. Ancak kazandıkları topları ve serbest atışları akıllıca kullanamadılar. Özellikle de sağ kanatta oynayan Sabri ve Barış telaşe memuru gibiydiler. Sabri’nin, defansif zaafiyetinin yanısıra kanat ataklarında ceza alanına yaptığı kahredici ortalar şaka gibiydi. Günümüz futbolunda en önemli faktörün zeka oluğunu Galatasaray sağ kanadına baktıkça bir kez daha kavradık. Bahsettiğimiz futbol zekası tabii!
İkinci yarıda üst üste 2 tehlike atlatan Beşiktaş’ın rakip kaleyi gole kadar abluka altına almasında Cim Bom’un sağ kanadının çökmesinin de rolü vardı. Beşiktaş’ın golünden sonra maç tempo kazandı. Galatasaray, Beşiktaş kalesinde baskı kurmaya çalışırken, gerideki boşluklara etkili sızmalar yapan Kartal, maçı koparacak pozisyonlar buldu. Burada ise becerisizlik ve kaleci Aykut karşılarına çıkınca farkı açamadılar.
Son maçlarda etkili olan Hakan Şükür ile Ümit, sert savunma karşısında bocalamasına rağmen puan getirecek pozisyonlar yakaladılar. Fakat çabuk ve diri olamadıkları için çerçeveyi bulamadılar. Bu zaafiyeti gidecek Nonda da uzun süre kulübede oturunca yenilgi kaçınılmaz oldu.

YORUM YAZ