MENÜ

Yeter devrim yapmayın!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Dünden beri sosyal medya ocak ayında yabancı futbolcu sayısı ve niteliği konusunda yapılacağı iddia edilen “devrim” üzerinden yanıyor! Muhtemelen belli sayısına yaş, belli sayısına millilik kriteri vs koyacaklar.

Türk medyası da, medya mensupları da yapılan her yeni düzenlemeye “devrim” başlığı atmaya, “devrim” yakıştırması yapmaya bayılır!

Çoğu zaman bilgisizlikten, kimi zaman da futbolun iktidarındakilere yakınlıktan, kimi zaman da kurum politikaları belirler bu “devrim” nitelemesini…

5149 sayılı yasa çıkar, “Futbolda devrim”, “Stadyumda şiddet bitiyor” naraları atılır.

“Dediğimiz gibi” yasanın yetersizlikleri. Problemi çözmediği ortaya çıkar, gık diyemezler.

Sonra 6222 sayılı yasa çıkar! “İşte bu devrim, her şey çözülecek” derler.

Futbol direktörü atanır, “Devrim” olur.

Kulüplere masraf olmasın diye, “U21 deplasmanlı ligi, bölgesel olur” gık çıkmaz.

U21 yine deplasmanlı oldu, yine “devrim”oldu!

Bir başka devrim primlerde oldu. İlk devrim ilk 24’e kalan takımın tam maçlarda oynayan oyuncularına verilen rekor primdi! 1 milyon euro!

Prim tartışması mıydı, “ganimetin paylaşımında adaletsizlik” tartışması mıydı, hala çözemedik. Ancak, maalesef istese de istemese de, haklı ya da haksız herkes değersizleşti! Ve maalesef milli takımdan soğuyanlar var.

İfrat – tefrit! Yeni bir devrim gecikmedi, “Finallere kadar prim yok.”

Bir “Devriiiim” başlığı daha atıldı çünkü: Artık seyircisiz maç oynanmayacak!

Haydiii devrim yine patladı. Seyircisiz cezası yine var, yeni bir devrime ihtiyaç vardı.

Gecikmedi devrim yapmakta yönetenlerimiz. Devriiim: Seyircisiz maçlar kadın ve çocuklara bedava!

Ayrımcılık var ama devrim be kardeşim. Varsın suçsuz erkekler giremesin!

Yok yok bu sefer kesin bitti, yeni bir devrim! E bilet geldi! Stadyumda 188 kamera var, mmm biliyor musun gözbebeklerine kadar görüntüleniyor

Yaşasın!

Bugün ise TFF başkanı, “Uygulamamızda bir problem yok, talimatlar böyle, kombine alanlar olay çıkartanlara dava açsın” diyor. Masum taraftarı, futbolu korumak başkasının göreviymiş gibi! “Herkesin kimlik numarası elimizde” diyorsanız, hiç değilse hakkını gasp ettiğiniz insanlar o gün stadyumda olanlarla sınırlı kalsın! İlla birilerinin hakkı yenecekse sadece stadyumda olanların hakkı yensin!

Siz maç gitmiyorsanız gitmeyin de, gitmek isteyen masumlara engel olmayın…

Yok yok yeni bir devrime ihtiyaç var!

Öncesinde 18’de 2 altyapı oyuncusu oynatma zorunluluğu vardı, sonra bire indi, sonra bulundurmayana para cezası, sonra o da kalktı!

Yabancı oynatma serbestisi 14’e çıktı, “Devriim” dediler.

Şimdi değiştirilecekmiş, yine “Devriiim” diyorlar.

Bu kadar devrim yapıp, dünyada devlet tarafından bu kadar sübvanse edilen, gelirleri bu kadar yüksek olup, kulüpleri bu denli borçlu, bu kadar az oyuncu yetiştiren, hatta yetiştirmeyen bir başka ülke yok!

Sorun yabancı futbolcu sayısı değil, sorun çocuklarımıza, gelen yabancı futbolcu ile rekabet edecek bir eğitim verememek!

Kulüpleri denetlememek! Avcı giderken size, altyapı ile ilgili bir proje sunmuştu! Ne yaptınız? Okudunuz mu? Fatih Terim mi bilir? Şimdi kim bilir, Tolunay hoca mı? Türk futbolunun altyapı projeleri değişen hocaların bileceği iş mi? Sizin politikanız ne? Üff, ne gereksiz soruyorum değil mi! Zaten Altınordu, Bursaspor, Gençlerbrliği ve 1- 2 kulüp dışında kimsenin de umurunda değil, değil mi?

Ohhh, hep birlikte, yüksek sesle“Marka değeri, marka değeri” diyerek, mutlu mesut yuvarlanıp gidin!

Sayın Demirören dedi ki, “Altyapılarda, eğitimsiz eski futbolcular antrenörlük yapıyor”

“Sizin (bizim) milli takımlarınızda, bölgelerde, kimler görev yapıyor, eğitimleri, deneyimleri ne?” diye soramıyorum, çok iyimser bir yaklaşımla yarısına haksızlık olur.

Sorun yöneticiler!

Siz önce bu futbol ailesinin egemenlerine, onun çevrelerinde yer kapmış, “Bence çok basit” diyenlere değil, bilgiye ulaşıp, fikir üretenlere, futbol emekçilerine, teknik adamlara, spor bilimcilerine bir sorun sonra devrim yapın.

(TÜFAD’a ise sormayın. Serkan Korkmaz’a, “Milli takım senelerdir 3 ismin çevresinde dönüyor. Dördüncü isim Abdullah Avcı. Başka kim var” diyen Demirören’e gık çıkartamayanlar, zaten, “En iyisini başkanımız bilir” diyeceklerdir!)

Mesela ben bir pro-lisans kursunda 29 teknik adamla yabancı sayısı kaç olmalı diye anket yapmıştım, siz de yapın? Neden diye de sorun? Bunu böyle yaparken altyapı için ne yapalım diye sorun? Uluslararası örnekleri inceleyip, sonra bir karar verin. Toplumun genel kabulünü arayın!

“Bence” diyerek, yakın çevredeki 10 kişiyle devrim yapmayın artık, yorulduk!

YORUM YAZ