MENÜ

Oynuyorlar

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Futbola dair ne varsa yapan bir adamın yeri milli takımdır. Terim’in kadrosunu Ümit Karan’la düşünmesi yakındır.
Futbol oynamak için elverişli sayılmayan, teknik ayakların verimliliğini sınırlayan zemin ve hava koşullarında Galatasaray beklenenin ötesinde başarılıydı. Anahtar orta sahadaydı. Mehmet Topal, Ayhan ve Barış, rakibin aynı bölgede oynayan futbolcuları Mustafa, Sedat ve Batista’ya büyük üstünlük sağlayınca defans sıkıntı yaşamadı, takım hücuma giderken çok zorlanmadı.
Galatasaray topu çok iyi kullanamasa da ikili-üçlü sıkıştırmalarla rakibe nefes aldırmadı. Santrfor Sabin, Servet’in kontrolünde yokları oynarken, Sedat adım adım Arda’yı izledi, Ceyhun sahne almak için 80 dakika bekledi. Bu koşullarda Galatasaray’ın yenmesi normaldi. Oğuzhan kötü bir gününde olsa, tarihi bir fark da gelirdi.
Ümit; Hakan’a 2, Mehmet Topal’a da 1 yüzde yüzlük gol pası verirken, jeneriklik ve 3 puanlık gollerinden birini daha attı. Ancak son dakikada 2 stoperinin arasında takımının beraberlik golünü yemesini engellerken orada ne aradığını anlamadım.
Moralli Hakan belki çok kaçırdı, ancak Konya defansını bir hayli salladı. Uğur’un talihsiz sakatlığından sonra Barış, Uğur’un yerine, Serkan orta dörtlünün sağına geçti. Ve onunla Galatasaray hücumları çok zenginleşti. Volkan’ın hücuma fazla gitmemesi Arda’nın verimini düşürürken, sağ kanattaki iş birliği görülmeye değerdi. Mehmet Topal ise Ümit’ten aldığı pasa vurmak yerine Arda’yı topla kaleye sokmayı tercih etse bugün bütün gazetelerde manşetteydi.
O kadar şöhretli transfere rağmen, taraftarın senelerden sonra en sevdiği takım bu ise, alkışlar Kalli’ye...

YORUM YAZ