MENÜ

Bellinzona değil Bursa!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Yusuf varsa Yusuf’a adam markajı vereceksin. Soyunma odasına gidene dek... O “acemi” Zico Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynayan takımıyla Avrupa’daki hiç bir rakibe adam markajı yaptırmayıp, Yusuf’u Selçuk’la tutturduğunda utanılacak bir iş yapmamıştı ki... Tamam, çağdaş futbolda böyle bir anlayış yok. Ama Bursaspor dışında kimsede de Yusuf yok! Yusuf’la bir adamı eşleştirirsen belki 10’a 10 oynarsın, ama Yusuf’u hem de 3. bölgede özgür bırakırsan, ön liberoların bitmişse, rakip forvet beceriksizse az, formdaysa çok santra yaparsın!
Bellinzona maçı Bursaspor karşılaşmasının Galatasaray için nasıl geçeceğini göstermişti. O Galatasaray kimseyi kolay kolay yenemezdi. Yenemedi, hezimeti Bursaspor’un acemi ayakları önledi...
Samet Aybaba dersini iyi çalışmış. Stoperlerini beklemeye almış, Veli ve Keçeli’yi kademe konusunda uyarmış, ön liberolarına fırsat bulduğu zaman rakip defansın arkasına koşmasını söylemiş. Adriano’yu tek forvet gibi oynatıp, Sercan’ı her fırsatta Servet’le Meira’nın arasına koştururken patronluğu Türkiye’nin en klas oyuncusu Yusuf’a bırakmış...
Tempo düşük. Bursaspor kendisi açısından haklı sebeplerle bekleme futbolu oynuyor. Galatasaray ise bir o yana bir bu yana. Hedeften uzak, durarak!
Sakatlar ideal kadroyu oluşturmak açısından sıkıntı yaratabilir ama dün sahada yer alan kadronun Bursaspor’dan daha kötü olduğunu kim söyleyebilir?
Kötü olan Galatasaray’ın futbol anlayışı... Sabri kötü... Ayhan dışında orta sahanın tüm futbolcuları kötü. Nonda kötü... Biraz Ayhan, biraz Baros, biraz Volkan, biraz Lincoln’le olmaz... Olmadı!
Takımın ne hücum prensibi var, ne savunma! Mücadele etmeyen, futbolun basit prensiplerine sadık kalmayan, statiklikten kurtulamayan takımlara puan yok! Galatasaray’a da!

YORUM YAZ