MENÜ

9 maç kaldı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fenerbahçe Rizespor’u devirip şampiyonluk yolunda önemli bir virajı döndükten bir saat sonra panorama sayfamızın öznesi olacak bir gelişme yaşandı. 4 sene öncesine kadar Avrupa’da bir kupayı hayal bile etmeyen Fenerbahçe, isminin bütün dünyada tanınmasını, yakın gelecekte bir Avrupa Kupası kazanmasını, marka olmasını sağlayacak bir transfere daha imza attı. Anelka şaka değil, Alex’ten dahi önemli bir marka... Fenerbahçe için küçük, Türk Futbolu için büyük bir adım! Önceki gün oynamayanlara bakalım: Anelka, Van Hooijdonk, Deniz, Murat Hacıoğlu, Volkan, Mehmet Yozgatlı, Kemal, Semih, Mahmut Hanefi... A milli takım forması giymemiş tek futbolcu var: Semih... Fikstür avantajı, moral bütünlük, para, heyecan, tesis, kadro ve ne istediğini bilen bir yönetim... Galatasaray’ın UEFA Kupası’nı kazandığı dönemden iyi bir tablo. Üstelik bir de kura avantajı... Şans da terketmezse, Avrupa’da kupa için 2007’ye kadar beklemek gerekmez. 9 maç var! Hoş UEFA’da Erol Ersoy gibi tercihini kendilerinden yana kullanacak hakem de bulamazlar! Kürşat’a ilk faulünde verilen sarı ve penaltı insanı rahatsız ediyor. Hem buna gerek, hem de Fenerbahçe’yi Rize kadar zorlayabilecek çok takım yok... Beşiktaş Rıza’sına kavuştu... Rıza’sıyla geldi, yuvasına geldi. Sözleşmesine, “Beşiktaş’tan teklif geldiğinde giderim” yazdıracak bir sevgiliydi. Önce yeni takımını, sonra eski takımını seyrettik. Rizespor Beşiktaş’tan bu kadar iyiyse eğer, Çalımbay’ın realist, çok tekrara dayalı anlayışının etkisinden. Beşiktaş’ta 3’lü defansa döndü. Kimine göre iyi yaptı! Ama Cem Dizdar’ın tespiti doğru değil mi? “Çağdaş ve İbrahim Toraman 3’lü savunmayı bilmiyor, onlar 3 kişi omuz omuza halay çekeceklerini sanıyor. Derinlik yok, genişlik yok, kademe yok”. Yanlış anlamayın, bu teknik dedikleri, oyun bilgisi ve zekası denen şey Beşiktaş’ta geliştirilmez ki! Çalımbay’ın işi zor... Malatya’da Kocaman bir iz vardı... Bildiğimiz 4’lü savunması, iki ön liberosu, takım oyunu.. Osterc golcü olsaydı, her şey çok farklı olurdu! Galatasaray zor virajı kolay döndü! Hagi hafta içinde arabayı şarampole sürdü, normalde yöneticilerinin istifası ya da kendisinin kovulmasıyla sonuçlanacak yangını, Canaydın’ın soğukkanlılığı söndürdü. Maç daha da kolaydı. Konya çok kaçırdı, Galatasaray yakaladığını attı. Hakan Yakın’ı maç eksiği olduğu için ne yapacağını soran Hagi ne der henüz bilmiyorum ama yönetim bir de Ribery’i almaya çalışıyor. Fener’in işi çok, Galatasaray dinlene dinlene oynayacak. Fikstür dezavantajını biraz daha düzelttiler. Her şey olur. Çünkü yönetim teknik kadro yarası hem kapanmadı, hem de kaşınıyor. Galatasaray şampiyon da olabilir, üçüncü de... Trabzonspor’un Güneş’li günleri devam ediyor. İkide iki iyi ama, ağırlıklı olarak hücum oynamaları çok riskli... Kapalı defansa zaten zorlanıyorlar, bir de mağlup duruma düşerlerse sıkıntı yaşarlar. Bir açıdan da risk şart. 3 büyük rakibe de misafir olacaklar. İkisini kazanırlarsa baş ya da başaltında yer tutarlar. En kıymetli galibiyet Samsunspor’dan, düşme hattındaki takımların en gösterişli futbolu Sakaryaspor’dan geldi... Sebat yönetim ve futbolcu kaosundan yeni bir destan (!) üretemez...

YORUM YAZ