MENÜ

4 büyüklerin ligi

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İspanyollar’ın Real Zaragoza maçı sonrası yaptıkları eleştiriler her ne kadar ağrımıza gitse de Türk futbolu’nun fotoğrafı ancak bu kadar güzel çekilebilir. Onlar futbol oynamıyor, bağırıyor! Aurelio’nun yokluğu sebebiyle vasat bir İspanyol takımı karşısında çaresiz kalan Fenerbahçe, adı Süper Lig takımı olarak anılan Kayserispor’u 7 golle geçti. İlk golü kaleci, ikinci golü iki stoperin hatası, sonraki 5 tanesi biraz Hikmet Kahraman’ın orta sahayı rakibe bırakması ve çokca da kalite farkından kaynaklandı. UEFA Kupası’nı kazanmak için önünde 8 maç kalan Fenerbahçe’nin İspanyol rakibine karşı kendini parçalarken neredeyse pozisyon bulamaması, Kayserispor’a karşı güle oynaya 7 golü bulması bu ligde dengelerin oturması için federasyona, hatta 4 büyüklere çok iş düştüğünü gösteriyordu. Daum’un Zaragoza’ya tek, Kayserispor’a çift ön libero kullanması kötü niyetlileri, “Daum Türkiye Ligi’ni kazanmayı, UEFA’yı kazanmaktan daha çok istiyor” düşüncesine sevkedebilir, ki rövanşta da tek ön libero kullanırsa bu görüşün altına imzamı atarım. Galatasaray Sakaryaspor’u tek golle, o da penaltıdan bulduğu golle geçti, hiç olmazsa 2. kez cumartesi gecelerini lider bitirdi... Sakaryaspor’u ve özellikle Şaban Yıldırım’ı kutlayıp, sezon başında Yıldırım’ı gönderip çareyi başka teknik adamda arayan, sonra da genç teknik adama yeniden sarılan yönetimi suçlayıp, Galatasaray’a geçelim... Kötü oynuyorlar, hem de çok kötü! Defans mükemmel, orta saha ve forvet vasat... Profesyonel bilinç sıfır. Geçen hafta Orhan daha ilk yarıda, bu hafta Ayhan 60. dakikada kendilerini attırmaya çalıştılar, tam o sırada hakemlerin gözüne perde indi! İyi niyetliler! Zayıf karakterliler desek hiç yakışmaz, kötü hakemler desek çare öneremeyiz. Fenerbahçe maçında Bülent’in yardımcı hakeme dediği gibi “Cesur olun”... (Bu arada Kayserili Thomas bıkmadan usanmadan küfretti yardımcıya. Bunu anlamak için çok da yabancı dile gerek yok. Ezdirmeyin kendinizi ey hakemler) Galatasaray’ın defansı da şahaneydi, 30 dakika şov yapan Ribery’si de... Herkesten hızlı düşünüyor, top ona geldiğinde oyunun vitesi yükseliyor ve futbol hızlıyken oyun daha güzel gözüküyor. Kedi olalı bir fare yakalayan Galatasaray yönetimi, transferi gerçekleştiren Adnan Öztürk’e döne dolaşa teşekkür etmeli. Trabzonspor çok zor bir deplasmanı Fatih’in harika golüyle geçti. İki takımın mücadelesi güzel oyun kalitesi felaketti. Gençlerbirliği’nin 22 puanda kalmasını Arıca’ya da, Çetin’e de bağlayamazsınız. Hele Ziya Doğan’a hiç. Bunun sorumlusu İlhan Cavcav... Deniz’i, Serkan’ı, Veysel’i, kalecileri tutamazsanız, ligde tutunmaya çalışırsınız. Fatih’i, Gökdeniz’i, Yattara’yı tutan Trabzonspor’un durumu size örnek olsun. Büyük olmak kolay değil! Beşiktaş hakemin aleyhlerine tek hata yapmadığı (!) maçta Gaziantepspor’u Veysel’in golüyle geçti. Sonra uzun süre yarı sahayı geçemedi. Koray yine müthiş, Veysel ise belli ki kulübede pişmişti! Tümer ve Pancu’nun yokluğu bir takımın hücum karakterini bu kadar etkiliyorsa, kanatlardan ceza sahasına tek düzgün pas düşmüyorsa eğer Rıza Çalımbay haklı olarak çok transfer ister, yönetime de bunu gerçekleştirmek düşer... Gaziantepspor’a da bir nokta santrfor lazım, Hasan Özer gibi! Sebatspor bir çuval pozisyonu gol yapamadı, sanki havlu attı. Ankaragücü şanslıydı... Onların bir de taraftar avantajı var. İstanbulspor santrforsuzluk kurbanıydı, onların da havlu ellerinde! Kayserispor, Sakaryaspor son haftaya kadar yarışacaklar. Diğerleri yalnızca 4 büyüklerle oynarken vitrine çıkacaklar! Süper bi lig gerçekten!

YORUM YAZ