MENÜ

Yine potayı dövdük

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İlk iki gün hücumda çok kötü oynamıştık. Dün biraz daha iyi şut atarız diye umut ediyorduk ama yine olmadı. Fransa gibi bir takımı yenebilmek için onları durdurmak, hücumda ise maksimum performansa yakın oynamak gerekiyordu.

Aslında oyun stratejimiz maçın başında çok başarılı oldu. Ergin Ataman gerçek bir pivotu olmayan Fransa karşısında iki uzun Semih ve Ömer Aşık’ı aynı anda oynattı. Bu ikilinin sayılarına iyi savunma eklenince 13-3 öne geçtik. Serbest atışlarımız da giriyordu.

Ama sadece pota altını kullanarak maç kazanılmaz.

Nitekim Fransa, bizim ikili oyunlara önlem alıp pota altını kapatmaya başladı. Bu kez de yine doğru ve güzel hücum edip bomboş üçlük pozisyonları bulduk. Bu tip maçlarda bunları sokmak gerekiyor.

Üçlükler yine girmedi, yine girmedi.

İlk yarı çoğu boş olmak üzere 8’de 0 üçlük isabet oranı ile oynadık. Maçı da 20’de 3, yani yüzde 15 gibi felaket bir yüzde ile bitirdik. Hal böyle olunca da senden daha güçlü bir takımı yenme ihtimalin de kalmaz.

Oysa ne Tony Parker, ne Batum, ne Diaw gibi NBA yıldızları devreye girmemişti Fransa’da. Efes’li Heurtel, CSKA’lı De Colo hatta Fransa’nın figüran ismi Diot’u tutamadık bu kez de. Yenilen 75 sayı kabul edilebilir bir rakam ama 20 üçlüğün tam 17’sinin kaçması ile 63 sayıda kaldık.

Milli Takım geçiş döneminde. Alttan oyuncu gelmiyor. Eskiden 20’nin üzerinde bir oyuncu yelpazesinden 12 seçmeye zorlanırken şimdi 8. oyuncuyu bulmakta zorlanıyoruz. Altın jenerasyon diye tabir ettiğimiz 20-30 tane altyapı oyuncumuz var. Bunları üst düzey oyuncu yapmanın yolunu bir şekilde bulmamız gerekiyor.

YORUM YAZ