MENÜ

Türkiye kaybetti!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bir gün önce Galatasaray ve Beşiktaş’ın bu seviyelere gelmesinin şampiyonluktan bile öte birşey olduğunu vurgulamıştım. Hiçbir Avrupa geleneği olmayan iki takımdan özellikle Galatasaray’ın yıllardır Avrupa kupasında bile yer almadığından bahsedip, yarı finalin cepte olacağını gözönüne alarak kazananın Türkiye olacağını yazmıştım.
Bütünü bırakıp, parçaya yani maça baktığımızda ise Türkiye’nin kaybettiğini söyleyebiliriz. 300’den fazla gazeteci, 100’den fazla ülkede izlenen iki Türk takımının derbisi, son derece kötü bir basketbola sahne oldu. Gerek Beşiktaş, gerekse Galatasaray belki de bu sezonun en düşük performansını sergiledi ilk kez yer aldıkları kupa çeyrek finalinde. Tanımayanlar, bunlar mı diyecek Türkiye’nin iki önemli takımı.
Tam 40 top kaybı, kaçan 16 serbest atış, yüzde ellilerde ikilik, yüzde 20’lerde üçlük yüzdeleri zaten maçın kalitesini ortaya koyuyor.
Tribünler bomboş olunca, oyuncular da havaya girememiş gözüktü. Hele Beşiktaş sahada hiç yoktu ilk yarıda. Galatasaray 5 Amerikalı ile oyuna başlarken, Beşiktaş’ın klasik 5’iyle çıktı maça. Sinan, Brown’u tutunca, Dalmau, kendisinden 20 cm uzun Johnsen’le eşleşmek durumunda kaldı. Buna rağmen hızlı hücumları atan Galatasaray’dı. Kaya ve Dalmau, Cim Bom fast breaklerini elleri bellerinde rakip sahadan izlemekle yetindiler, orta sahaya gelme zahmetinde bile bulunmadılar. Hele, sahanın en kötülerinden olan Kaya’nın Apodaca’ya gereksiz çıkışı, yarattığı gerginlik kabul edilir gibi değildi. Buna karşın işini ciddiye alan, daha iyi mücadele eden Galatasaray’dı ilk yarıda. Zaten skora da yansıdı durum. Beşiktaş ilk yarıda tam 11 top kaybı yaparken, ikinci yarıda işler tersine döndü. Devrenin hemen başında arka arkaya 3 top kaybeden Cim Bom, bu istikrarını maç bitimine kadar sürdürdü! Apodaca ve Dalmau’nun toplam 6 şut kullandığı, Kaya, Sinan, Mehmet, Niceviç’in hiçbirşey oynamadığı Beşiktaş, sadece Drobnjak ve Shumpert’in çabalarıyla onca farkı eritip, öne bile geçti bitime 45 saniye kala. 7’de 0 üçlük oranı ile potayı döven Cüneyt’in 8. denemesindeki başarısı, hak ettiği maçı Galatasaray’a getirdi. Yaptığı mücadele ile hak etti, oynadığı basketbolla değil. Bu kadar kötü Beşiktaş’a bile yeniliyorlardı az daha. Cüneyt üçlüğü atmadan faul yapılmaması, attıktan sonra 7 saniye bulunmasına rağmen mola alınmaması da, 40 dakika boyunca hata üstüne hata yapılan maçta ilahi adaletin yerine gelmesini sağladı belki de.
Açılış maçları böyle olur genelde. Umarız Galatasaray, kötü oynama hakkını son kez kullanmıştır Beşiktaş önünde.

YORUM YAZ