MENÜ

Sorun yenilmek değil

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Son 4 maçın 3’ünü kaybeden, bu üç maçta toplam 71 sayı fark yiyen Olympiakos’un geçen yıl finalde mağlup olduğu Fenerbahçe Doğuş’a karşı reaksiyon göstereceği tahmin ediliyordu. Atina’ya 5 maçtır kazanarak gelen Fenerbahçe’nin de nispeten rahat olması beklenirdi belki ama bu kadar tepkisiz kalması, Bobby Dixon dışında direnen 1 oyuncunun bile çıkmaması, hayal kırıklığı yarattı. Tek taraflı oynanan bir maç izledik Atina’da... Obradoviç’in son iki yıldır savunma sisteminin en önemli unsurlarından biri, çabuk ayaklı uzunlara sahip olduğu için (Vesely, Udoh, Melli) her pozisyonda adam değiştirmesiydi. Uzunlar, kısalara hiç geçilmiyordu. Thompson’la oynarken bu savunma kolay yapılamıyor, hele ki rakipte Spanoulis gibi akıllı, hızlı, çabuk, tecrübeli bir oyun kurucu varken.

Savunmada switch (adam değişme) yapılmayınca, Spanoulis her ikili oyun sonrası ya şut, ya potaya gidip turnike attı, ya da penetre sonrası üçlük atacak boş adamı buldu. İlk periyotta fark 19 sayıya kadar çıktı: 34-18. Spanoulis bu periyotta 14 sayı atıp fişi çekti. Bundan sonrası Fenerbahçe’nin hem savunma, hem de hücumda extra efor sarfedip geri gelme çabaları ile geçti. Oyun kurucular Wanamaker ve Sloukas yine hiçbirşey oynamayınca Bobby Dixon son çare olarak sahaya girdi. Kimsenin çift haneye ulaşamadığı maçta, Bobby’nin 24 sayılık performansı bir ara umutlanmamıza (44-36) neden oldu, o kadar...

Maçın devamında, Dixon haricinde herkes için felaket senaryosu yazıldı. Sloukas’ın Fenerbahçe’deki 3. sezonu. Bu 3 sezonu genel olarak harika geçirdi. Atina’daki maçlar hariç... Aşırı motivasyon mu, ürkeklik mi, adını siz koyun. Yunan oyun kurucunun gerek eski takımına, gerekse eski ezeli rakibi Panathinaikos’a karşı bir tane iyi maçını izleyemedik. Yenilmek, fark yemek de sorun değil ama, bu takımın emanet edileceği Wanamaker- Sloukas ikilisini geride kalan 21 hafta sonunda bu halde görmek can sıkıcı....

YORUM YAZ